"...bir inci tanesiydim, zaman da bendim mekân da."
...iffetsiz damgası yiyen bendim
haksız kınamalara gülüp geçen bendim
kendi varlığımın sesi olmaya yeltendim
gel gör ki kadındım
"üçüncüsüne ne oldu? Daha fazla gücüm kalmadığı için yığıldım oraya... Evet, yığılan bendim yalnızca! Cinayetleri işleyen ise bir başkasıydı. Nasıl işlediğini bile anımsamıyorum. Yığılan bendim. Sahi üçüncüsüne ne oldu?"
(merhametin doğurduğu cinayetler bölümünden)
Çocuklarım küçükken dev bir altın tahta oturuyormuşum meğer. O zamanlar dünyanın en akıllı, en havalı, en güzel kadını bendim ve bunu ne kadar muhteşem bir duygu olduğunu anlatamam.
Sanki bir tek bendim kimsesiz....
Neye niyet ettiysem, heybeme başkası kısmet düşüyor.
Aşkımı artır Allah'ım yak beni, yandır beni. Varlığımdan kurtar beni.
Kalbime takılmış çengelli iğneyle
Söyleyemediklerim geliyor aklıma
Senden öğrendiklerimi hatırlıyorum.
Hayatı sevmeyi öğretmiştin bana
Her gün "iyi ki varsın" diyordum içimden
Ben seni seviyordum oysa.
Aşka inanmamı sağlamıştın sonra,
En büyük âşık bendim senin yanında
Yanlış mı?
Doğru mu?
Bilmeden korkusuzca
Ve hayata meydan okumayı öğrendim.
Onu şekillendirebileceğimi,
Kaderi değiştirebileceğimi...
Öylesine sakladım ki sevgini
Kimse aşamadı daha kalbimin önündeki
Sevginle kurduğun o büyük seti...
Aramıza karlı dağlar koydular
Hasretin közüyle yandım Asya Can
Kitapsızlar kanımıza doydular
Bir daha göremem sandım Asya Can
Geceden sonraki sabaha şükür
Özgürlük getiren silaha şükür
Bizi kavuşturan Allah'a şükür
Ağlaya ağlaya dindim Asya Can
Sen mahpus damında parlayan yıldız
Ben sana kahrolan çileli
yalnız
Biz etle tırnağız,ayrılamayız
Gözlerinden akan bendim Asya Can
Ah Asya Can
Yıllarca sana yandım
Ah Asya Can
Ben nelere dayandım
Esaretin pençesinde
Dertlere isyandım Asya Can
Sorulacak hesabım var hayduta
Yeminim sazıma, silaha, ata
Yesevi Atamdan Dedem Korkut'a
Sibiryada kaç kere dondum Asya Can
Hazar Denizi'ne benzer gözlerin
Söküp atamazlar kalbimde yerin
Umutsuz anımda derdim, kederim
Kılıçlara yol vermiş kındım Asya Can.