Sana son nasihatim: Senin için güzel, derin ve zevk verici bir şey olduğu, sana bir şeyler ilave ettiği müddetçe alabildiğine aşık ol! Hiç kimseyi dinleme, hiçbir akıllıca fikre kulak asma, kendini aşka tamamen ver. Fakat aşıklık sana üzüntü vermeye, seni şevkli çalıştırmaktan uzaklaştırmaya, hayatı sana manasız göstermeye başlarsa derhal vazgeç.
İnsanın kafası bir kere bunları düşünmeye başlarsa bu rahat koltuklarda bu kadar rahat oturmak mümkün olmaz sanırım.
Yani her kim söylenen sözün özünü kavramaya çalışır, verilen değer yargılarının isabetli olup olmadığını tartar, yaşanılan hayatın, insan ilişkilerinin haklı olup olmadığını sorgulamaya başlarsa o kimse artık avamdan biri olmaktan yavaş yavaş çıkacaktır. Ahaliyi meydana getiren " sürü" nün sürüklenen bir birimi durumundan çıkacaktır.
Yolculuk nasıl başlarsa başlasın sessizlikte son bulurdu ve o sessizlik onu yalnız hissetmeye iterdi.
Dünyanın bütün merkez bankaları, acil durumlarda kullanılacak yedek para olarak ABD doları bulundurmaktadır. Örneğin, yen değer yitirmeye başlarsa Japonya Merkez Bankası dolar rezervlerini kullanarak yen satın alır ve böylelikle yenin değişim oranının istikrarını korumasını sağlar.
'Düşündüğünü söylemekten korkmaya başlarsa bir kişi, düşünmekten de korkmaya başlar.'
İnsan biriyle görüşmeye başlarsa , dostlarla görüşmeye, nezaket kurallarına uyması gerekir, öğle yemeği, akşam yemeği davetlerine gitmesi gerekir, bütün bunları kestim attım.Beni yoruyor böyle şeyler ...
Herkes ekmeğini bileğinin hakkıyla kazanınca mil-
yar dolarlık ulaşım ihaleleri dünyanın üçüncü sınıf ülkelerinde
torba dolsun diye ilahiyat okuyan şarlatanlara masa başında
kurulan şirketlere akıtılmayacak ki tren kazaları olmayacak.
Şişli’nin en küçük mahallesi kadar nüfusu olmayan memleket-
lerden sıçrayıp Sirkeci’den Florya’ya
kadar dünya mirası İstan-
bul’a beton sıçan magandalar olmayacak dolayısıyla sigortasız
çalıştırılan işçiler olmayacak, iş kazalarında hayatını kaybeden
garipler olmayacak. Halifeyi karşısında titreten kadılar olunca
trafikte katlettiği ailelere gülüp geçen arkası sağlam ünlü piçleri
olmayacak. Mihrapta vaaz edene sağın solun
oynamaya başlarsa
seni kılıcımla doğrulturum diyen isyankar sahabe gibi halk var
olunca Bakara makara dolandırıcılar olmayacak, siyasette barı-
namayacak. Cuma hutbesine çıkıp Yenikapı ruhunu şakşaklayan
fahişe imamlar görevden alınınca Fransız’ın alnına kurşunu ça-
kan Sütçü İmam’lar bu topraklarda yeniden doğacak. Quantum,
diferansiyel, laplace diyen olsa kelime-i şehadet getirecek ince
bıyıklı ilahiyatçıları üniversitelere rektör atayanlar yargılan-
maya başladığında İngiliz mandasıyla Amerikan mandası ara-
sında tercih yapmaya zorlayan büyük edebiyatçıları azarlayıp
Kurtuluş savaşını başlatan bıyıkları bile terlememiş Tıbbiyeli
Hikmet’ler yeniden
doğacak. Evden camiye, camiden eve vakit
öldürmek için namaza giden ihtiyarlar Allah kelamı Kuran’ı bes-
telenmiş bir şarkı gibi tecvitle tekrar etmek yerine burada alem-
lerin rabbi bizden ne istiyor diye merak edip okusa 90 yaşında
Çanakkale’de yedi düveli süngüsünde geberten gazilerimiz, şe-
hitlerimiz gibi nura gark olacak.