Kelebeğin kanat çırpması,ipek böceğinin sonunun başlangıcıdır.
"Kelebeğin kanat çırpması, ipek böceğinin sonunun başlangıcıdır...”
Menzil keser mert yiğidi,
Gafil sille harab eder.
Çıra yanmaz gökyüzünde,
Deyse, gülle harab eder.
Küssen de yiğitle barış,
Kardeşlerle kayna karış,
Neri* yürüş, atı yarış,
Merdi, hiyle harab eder.
Her gelen "sofuyum!" diyor,
Halkı soyup, vurup yiyor.
Bir tuzaktır her yeni pir,
Halkı tele* harab eder.
Tabibin, olursa naşı*,
Kesilmez gözünün yaşı.
Yara için pile* yahş,
Beni pile harab eder.
Hani iyinin hürmeti?
Kötünün arttı kuvveti.
Seydi der ki, şeriati,
Nice molla harab eder.
*Ner: Erkek deve
*Tele: Tuzak
*Naş: Acemi
*Pile: İnce, zarif / İpek böceğinin ürettiği kozalardan alınan ipek.
"Bir insan için önemli olan nelere değer verdiğidir.çünkü herşeyi ona göre duyar,ona göre görür ve ona göre hisseder.siz doğaya değer verseydiniz,ağustos böceğinin şarkısını duyardınız.."
Dünyanın en büyük böceğinin adı "Titan" dır. Titan böceği, Güney Amerika'nın tropik yağmur ormanlarında yaşamaktadır. Bu böcek dünya üzerinde rastlanan en uzun ve kalın böcek olması ile bilinmektedir. Titan böceğinin boyu 20 cm kadar çıkabilmektedir...
Tarih, herhangi bir genişlikte yazılabilir. Evrenin tarihi bir sayfada, bir mayıs böceğinin yaşam döngüsü kırk ciltte anlatılabilir.
Cırcır böceğinin şarkısı
nereden geliyordu anlamadım.
Kendisine ölen bir bisikletin
ufalanan freni süsü vermişti.
Kafka, Dönüşüm’ün yayıncısına, kapak tasarımcısı kitabın kapağına Ungeziefer’inin (böcek) benzerini koymaya yeltenir korkusuyla şöyle yazmıştı:
“O olmasın, lütfen o olmasın! Böceğin kendisi tarif edilmemeli. Uzaktan bile gösterilmemeli.”
Yasaklama biraz hummalı görünüyor. Acaba Kafka, okurlarının hayal gücüne dayalı edimlerini koruma altına
almaya mı çalışıyordu? Kafka çevirmenlerinden biri bana şöyle demişti:
“Belki de Kafka sadece, böceğinin okur tarafından içeriden –dışarı bakarken– görülmesini istemişti.”