Bana yaklaşmak isteyenlerden kaçtım. Kendime en yakın bulduğum veya bulacağımı zannettiğim insanlardan en çok korkuyordum. “O bile böyle yaptıktan sonra!..” diyordum…”
***
Hatunlar, Beyrek’i çağırdılar. Beyrek, Banı Çiçek’in karşısındaydı. “Buraya ne iş için geldin yiğit? dedi Banı Çiçek. Beyrek biraz cesaretini toplayıp, “Bay Bican’ın kızı Banı Çiçek’i görmeye geldim” dedi. Banı Çiçek sinirlenip, “O kız öyle hemen seninle konuşur mu sandın? Ben onun dadısıyım. Şimdi seninle ava çıkacağız; at binip ok
atacağız, güreşeceğiz” dedi.
Lenin, Rosa’yı “O bir kartaldı ve öyle kalacak” diye tanımlamıştı. Mücadelesi, insanın insan gibi yaşaması, özgürlük ve barışın mücadelesidir. Eylemi, işçi sınıfını, kadınları, emekçileri zincirlerinden kurtaracak yeni bir dünyayı kurmanın eylemidir.
Ebû Hüreyre’den rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “Allah Teâlâ, yapmadıkları veya konuşmadıkları sürece ümmetimden nefislerinin verdiği vesveseyi affetmiştir.” [95]
Bil ki bu hadis ile Allah Teâlâ’nın “İçinizdekini açığa vursanız da gizleseniz de Allah sizi ondan hesaba çeker. Sonra dilediğini bağışlar, dilediğine azap
eder.” (Bakara, 2/284) âyeti arasında bir tearuz/çatışma söz konusudur.
Müfessirlerden bazıları ikisinin arasını uzlaştırma konusunda şöyle demiştir: İnsan, hatırına gelen fakat kerih görüp de nefsinden uzaklaştırması mümkün olmayan şeylerden hesaba çekilmez. Çünkü bu tür şeyler, güç yetirilemeyen şeyler konumundadır. Hadis, bu anlama hamledilir.
Fakat insanın içine yerleştirdiği ve gerçekleştirmeye azmettiği türden aklına gelen şeylere gelince, “O sizi kalplerinizin kazandığı yani bile bile yaptığınız yeminlerden sorumlu tutar.” (Bakara, 2/225) âyetine göre, bunlardan dolayı hesaba çekilir. Âyette kastedilen budur. [96]
Bir görüşe göre de bu âyet, “Bu amelleri, açık veya gizli bir şekilde
işlemeniz hâlinde Allah bundan dolayı sizi hesaba çeker” anlamında olup, âyet ile hadisin ifade ettiği anlam arasında bir çatışma söz konusu değildir.1
1933’te, İstanbul’da 9,5 kilometrelik zorlu bir yarışta Samiye birinci gelmiş. Kupasını aldığında mutluktan havalara uçmuş. Ancak ikinci olan Vehbi Bey “O bir kadın, birinciliği sayılmaz.” diyerek, sonuçlara itiraz etmiş. Samiye hiç pes eder mi? Mahkemede hakkını aramış. Hakim “Bir kadın otomobil yarışlarına katılabilir, birinci gelebilir.” diyerek
ayrımcılığı ve haksızlığı önlemiş.
“Sen gittikten yaklaşık yirmi saniye sonra gördüm. Ve ilk dakika boyunca, şok henüz tam anlamıyla çarpmadan, Hayır, diye düşündüm. Bunu görmemiş gibi yap. Unut gitsin çünkü onunla birlikte olmadan yapamam. Sadece bir hafta oldu ama o...” Kızardı. “O benim her şeyim,” diye bitirdi sözünü. “İşte düşündüğüm buydu.”
Mezartaşıma şu sözleri yazmalarını isterim: “O sevdi ve gördü!”