Katillerin kurbanlarının cenazesine katıldığı bilinen bir gerçekti, bu vesileyle anonim kötülüğün tadını çıkarıyor olmalıydılar.
Her bir hikayede kullanılan ismin, kadınların anonim kalmak istemesi sebebiyle değiştirildiği aklınızda bulunsun. Başka belirttiğim soruyu unutmadan kitaba her hikayenin ardından kendinize bu soruyu tekrar sorarak devam etmenizde fayda var: "Bu kadınlar katil mi? Neden kimliklerinin ortaya çıkmasından bu kadar çekiniyorlar"
1600 yılında soğuk bir Yeni Yıl Arifesi'nde kurulan İngiltere'nin Doğu Hindistan Kumpanyası, modern anonim şirketlerin anasıdır. İki buçuk yüzyıldan fazla devam eden varlığı boyunca, imtiyazlı tekellerin merkantilist dünyası ile sadece hisse sahiplerine karşı sorumluluk taşıyan sanayi çağının şirketleri arasında bir köprü görevi görmüştür. Kumpanya'nın bir
kraliyet imtiyazı ile kurulmuş olması, Britanya ve Asya arasında gerçekleşen tüm ticaret üzerinde tekeli ve topraklar üzerinde yönetim ve ordu besleme şeklindeki yarı-egemen ayrıcalıkları onu başka zamanlara ait kurumsal şirketlerden ayırır. Fakat mali yönden beslenmesi, yönetim yapısı ve iş dinamikleri düşünüldüğünde Kumpanya'nın modern bir yapısı olduğu inkâr
edilemez. Kadrosunu yöneticiler değil de hizmetkârlar olarak adlandırmış olabilir ya da e-posta ile değil de tüy kalemle haberleşmiş olabilir ama hisse sahiplerine ait bir şirketin tüm temel özellikleri Kumpanya'da apaçık görülebilir. (...) Varlığı boyunca Kumpanya neredeyse devamlı bir dönüşüm halindeydi. Kumpanya'nın sonuysa, Britanya'da genellikle Hint Ayaklanması ve
Hindistan'da Birinci Bağımsızlık Savaşı olarak bilinen ve Kumpanya yönetimine karşı 1857-58'de gerçekleşen başkaldırıdan sonra gelecektir.
Meçhul dost terimi, kentsel yaşamın kalitesi konusundaki tartışmalarda insanların kent ortamında zannedilenin aksine büyük bir psikolojik yalnızlık çekmediklerini ifade etmek üzere Milgram tarafından ortaa atılmıştır.
Meçhul dost, kent ortamında oldukça sık görülen ve tanınan, fakat kendisiyle yakın ilişkimiz bulunmayan biridir. (sokaktaki ayakkabı
boyacısı, çiçekçi vs). Meçhul dostlar sayesinde, büyük kentlerdeki hayat belki de sanıldığı kadar anonim ve gayri kişisel değildir. İnsanlar, kentlerde, onlarla hiç konuşmasalar da, sanki tanıdıkları insanlarla birlikteymiş gibi bir duygu yaşarlar.
Heidegger nihayetinde bunu kabul edecektir: İnsanın insan olma tarzı, yani kendi-olma'sı hiçbir şekilde ben-olma'yla özdeş değildir. Aslına bakılırsa bu kendi artık ne benimdir, ne de başka bir bireyindir; daha ziyade başkalarıyla olan bütün ilişkilerimi yönetir. Ben ve başkaları arasındaki her türlü farkı etkisizleştiren böyle anonim bir Kendi Onlar'ın tüm
özelliklerini taşımaktadır. Sahici varoluşu tanımlaması gereken şey garip bir şekilde düşüş ve sahici olmayan varoluş ilkesine benzemektedir. Nitekim her ikisi de tekilliklerin aynı şekilde silinmesini, egolojik farkın aynı şekilde inkar edilmesini temel alır. Öte yandan kendi olma beni özgürleştirip bana sahici varoluş yolunu açarken Onlar beni yabancılaştırır
yargısından başka onları neyin ayırt edebileceğini bilemiyorum. Bununla birlikte ego bunu başaramazken evrensel ve nötr bir Kendi'nin bana kendime erişimimi hangi sihirle sağlayabileceğini merak ediyorum. Doğru olansa bunun aksidir: Onlar'ın etkisine güçlü bir şekilde karşı koyan neyse, yalnızca o beni yabancılaşmamdan kurtarabilir ve bunda bir Kendi değil, yalnızca bir
ben, benim olduğum her zaman bana ait olan ego söz konusu olabilir.
Mistik duanın ve Kavanna'nın zor tekniğin de ustalaşanlar ... bazen şansın akışını, buna muhtaç olan yer ve insanlara doğru değiştirebilirler," diyor eski tarihlere dayandığını iddia eden bir başka anonim metin olan Tanrı'nın Bedeni'nin yazarı.
Bu roman, 1887 yılında yazarı bilinmeden yazılmıştır. Daha sonra mesele biraz daha araştırıldığında, Londra'li bir avukat olan Stanislas De Rhodes karşılaşılmıştır. Ama yine de, hala Anonim olduğu konusunda kafa karışıklıkları vardır.
Hikaye, Paris sokaklarına temellendirilmistir.
2'nci yüzyıldan itibaren Hıristiyan dünyada geleneksel olarak Matta, Markos, Luka ve Yuhanna diye tanımlanan anonim metinlere ise “Kanonik İnciller” denilmektedir. Bu dört İncil, tarih biliminin araştırma yöntemlerine göre İsa hakkındaki ana kaynaklardır.
Bunlar, doğru veya yanlış doğrudan İsa'yı ve öğretilerini anlatan belgelerdir. Daha da önemlisi bu
İnciller, Mesih'in Paulusçu anlayış çerçevesinde propaganda edilmesi amacıyla yazılan; ama İsa hakkında neredeyse hiçbir şey söylemeyen Paulus'un mektupları istisnasıyla Hıristiyan dünyanın bugün elde olan en eski metinleridir.
Modern insan, Belki daha Özerk ve serbest yaşadığını sanıyor ama Gerçekte o anonim ve Bürokratik ilişki ağlarının mahkumu olmuştur.
Yahudilikte kutsal kitaplar dışında Tora/Tevrat'ın gizli manalarını açıklayan mistik yorumlarını ihtiva eden ve İspanya Diasporası'nda ortaya çıkan bir diğer anonim kaynak olan "Kabala" ve Kabalistlerin Tora/Tevrat'ı konumundaki Yahudi mistisizmin temel kaynağını teşkil eden "Zohar" vardır.
Zohar; Tora/Tevrat'ın Batini tefsirini konu almaktadır(...) Kabalistlere göre
esas olan kutsal kitabı Batini yönüyle anlamaktır.