Bazen okuduğum romanların kahramanlarının yerine koyarım kendimi...
Onlarla üzülür onlarla sevinirim, sevgilerimle birlikte paylaşırız, aşkları, rüyaları...
Kimi zaman göz yaşın gelir , gözlerini yumunca. Öyle karışırsın ki kendi kendine , siyah beyaz üzülür , renkli renkli ağlarsın.
Her insanın hayatında sahip olduğu şeyler olduğu gibi sahip olmadığı şeyler de vardır. Her insanda değişkenlik gösterir bu durum. İnsanoğlu sahip olamadığı şeylere üzüldüğü kadar sahip olduğu şeylere de sevinmelidir. Çünkü insanın hayatında daha fazla boşluk ve sahip olamadığı şeyler olduğu zaman insan kendini daha kötü hisseder, daha çok üzülür ve daha
çok yıpranır. Ama sahip olduğu şeyler olduğu zaman insanın içinde her zaman bir özgüven olur ve insan sahip olamadığı şeylere ulaşmak için daha çok gayretli olur.
Sonuçta erkek, bir var bir yok olacak. Bir var bir yok olmak masallarda başlangıç olsa da aşkların sonu olur. Bazen bir aşkın sonu yeni bir senin başlangıcıdır. Göğsünün üstündeki fil gidecek bir gün, yerine kocaman bir boşluk kalacak. Bir süreliğine filden geriye kalan boşluk sana çok zor gelecek. Her şeyi onunla anlamlandırmıştın ya, şimdi anlamların da onunla
gitmiş gibi gelecek. Günlerinin çoğunu ağlayarak geçirdiğin bir ilişki bitti diye neden bu kadar üzülür anlam veremeyeceksin. Bütün yaşananlardan sonra elinde sakızdan çıkan fal kadar bir mesaj kalmaması kabul edilmez gelecek. Belki o gün kendi değerini biçeceksin.
Bir toprağı eken insan onu sever,
Ona bakar, iyi bir hasat bekler
Eğer hasat fena olursa,
Eğer o kimse boşuna düşünmüş, boşuna çalışmış olursa,
Üzüntü duyar, acı çeker.
Aynı şekilde, Allah insanı yaratmış,
Ona özen göstermiştir.
Onun iyi bir insan olacağını ummuştur.
Eğer insan kötülük yaparsa,
Allah üzülür ve
acı duyar.
Devlet işlerinden bunalan Mehmed Vahdeddin, Talât Paşa'nın işten uzaklaşmasına üzülür görünüyor; İttihad ve Terakki Cemiyeti'nin son Sadrâzamı hakkındaki düşüncelerini şöyle açığa vuruyordu:
"Bu ülkeyi yönetenler için, meğer iki adam gerekiyormuş: biri Sultan Hamid, öteki Talât Paşa. Ama ben onlar gibi yönetemem. Talât Paşa, bizim halkımızı iyi
anlamıştı. O gerçekten seçkin bir kişilikti."