Serge Lesourd
Serge Lesourd

erkek sahip olduğu şeye, kız çocuğu sahip olmadığı şeye sahip olmadığını tanır.

Serge Lesourd
Serge Lesourd

"İnsanların kendilerine ait olan bu saldırganlığı tatmin etmekten vazgeçmeleri belli ki hiç kolay değil..."

Serge Lesourd
Serge Lesourd

Postmodern toplumunuzun bu tüketim rüyası ergenlik geçişinin sonlanışını bir kez daha sekteye uğratır. Ruhsal nesnenin tüketim nesnesine indirgenişi, gündelik yaşamın çıkmazlarındaki birçok yetişkinin tanıklık ettiği gibi bireyi de arka planda bırakır, zira bireyin toplumsal yaşamdaki varlığının temsilcisi nesne haline gelmiştir.

Serge Lesourd
Serge Lesourd

Güncel çerçevemiz içinde aşk nesnesi ya da bağ nesnesi, ancak ruhsal olarak tatmin eden ve en azından ruhsal olarak hakkımızın olduğu bir nesneden ziyade, alınıp satılan, değiş tokuş edilebilir bir nesneye dönüşmüştür. Böylesi bir çerçevede ilişkinin ötekisine , yakınımıza yönelttiğimiz arzu da yitip gider. Arzu, aşka özgü olan arzunun arzusu olarak değil,

gerçeklik nesnesine duyulan arzu olarak yapılanır.

Serge Lesourd
Serge Lesourd

Suçluluk, saldırganlık içgüdüsünün kendisi değil ama özne Öteki'ye nesne muamelesi yaptığı zaman saldırdığı Öteki'nin sevgisini kaybetme korkusunun sonucudur.

Serge Lesourd
Serge Lesourd

"Suçluluk, özne kendi arzusunu terk ettiğinde belirir."

Serge Lesourd
Serge Lesourd

Kapitalist söyleminin söyleyeni, yani öznesi yoktur. Aynı şekilde Marksist analizler yeniden ele alınırsa kapitalist söylemin ötekisi konumunda- Marks’ın deyimiyle proleter-proleteryanın öznesi de yoktur, söz konusu olan öznel bir yer değil, bir kitle, bir birliktir. O halde kapitalistin söyleminde muhatap olmadığı gibi söyleyen de yoktur ve dolayısıyla Kapitalistin söylem

yapısından beklenecek bir öznellikte yoktur.

Serge Lesourd
Serge Lesourd

“Haset dolu bakış, öznenin kendi kendisini yok eder” Ötekinin tahammül edilemez bakışı, öznenin ötekiye yönelttiği haset dolu bakışın dönüşü olarak anlaşılmalıdır. İster “banliyö savaşları” içindeki ergenler ister “ kabile rekabetleri” içindeki yetişkinler olsun, öznelerin narsisistik şiddetinin merkezinde bu haset yüklü bakış bulunmaktadır. Haset,

insan öznenin kendi evindeki zevke bir başkasının katıldığını gördüğü zaman duyumsadığı ilk histir.

Serge Lesourd
Serge Lesourd

İntihar girişimlerindeki (bireysel ya da toplu) artış, anoreksiklerde olduğu gibi yaşamın içine girmeyi reddedişin yoğun biçimde artması, jiletleme ya da body-art’ların gösterdiği gibi bedende sınır çizgisi bulma girişimi, tıpkı bombasıyla kendini havaya uçuran teröristin “devrimci ölümü” gibi, insanların kapitalist söylemin oluşturduğu zalim sanal Öteki’nin

etkisinden kurtulma girişiminin moren işaretidir.