"İnsan, tam da bu kusur izleriyle var olabilir."
“Alıcılarımız, amplifikatörlerimiz ve hoporlörlerimiz ile güçlendirilmiş steryolarımızın konsollarında, kusursuz bir sound peşinde besteleri karıştırır, düzenler, şarkıları çoğaltırız. Hâlâ müzik mi bu?”
Tarihsel ve entelektüel atıklar, sanayi atıklarından daha büyük ve ciddi bir sorun yaratır. Yüzyıllar sürmüş olan saçmalıkların çökeltisinden bizi kim kuɾtaracak?”
Bilinçdışı, toplumsal ya da sembolik olarak değiştokuş edilemeyen bütünden oluşmuş olması anlamında toplumsaldır. Ve ölüm de böyledir: Ölüm, her halükârda değiştokuş edilir ve en iyi ihtimalle, ilkellerde olduğu üzere toplumsal bir ritüelle uyum içinde değiştokuş edilecektir; en kötü ihtimalle, bireysel bir yas çalışmasıyla "‘bedeli ödenmiş” olacaktır.
"Sanal, artık bir zamanlar olduğu gibi potansiyel olarak gerçek değil.
....Artık bir daha gerçek dünya ile karşılaşması da hedeflenmiyor. Orijinal olanı soğurduğu için, dünyayı kararlaştırılamaz biçimde üretiyor."
“Yalnızca kendi kavramlarının mantığını izleyen hiçbir düşünür, asla burnunun ucundan ötesini görmemiştir”
Burada, arzu öznesine dönüşür dönüşmez, bu şekilde arzulayabileceği ötekini artık bulamayan bir kadın sorunumuz var ... Çünkü gizem , hiçbir zaman eşitlikçi fark göstergesi altında arzuların eşit
değiştokuşunda yatmaz; benim kendi arzumla oynayabilecek -ve eğlenebilecek - onu erteyebilecek ve böylece onu sonsuzca canlandırabilecek ötekini icat etmede yatar.
Dişil cinsiyet bugün bu
aynı ayartıcı ötekiliği üretmeye muktedir midir? -çünkü artık onu kişileştirmek istemez. Dişil cinsiyet, hâlâ ötekini icat edecek kadar histerik midir?
"Kendisine dayattığımız her yapaylık ile önplana çıkan, nesnenin iktidarıdır."
“Kompakt disk. Kullansanız bile aşınmaz. Ürkütücü... Sanki hiç kullanmamışsınız gibi. Sanki siz yokmuşsunuz gibi”
Bir sistem ,egemenliğini ne ölçüde dayatıyorsa ,insanların düşgücü de onun karşı karşıya kaldığı başarısızlıklardan o ölçüde etkilenmektedir.
"Ötekinden arındırılmış, bölünmüş, karakterinden yoksun kılınmış ve öz-metastaza, salt yinelemeye mahkûm edilmiş bir özne. Artık başka insanların cehennemi değil, aynının cehennemi”