Kültür, kolektif kimliğin nedeni değildir, sonucu ve ürünüdür. Kültür sürekli alışveriş halinde ve yenilenen bir yapımdır, korunması gereken kapalı bir sistem değildir.
Tarih Thompson’a göre “yenilmişlerin tarihidir, endüstri devriminin yazgılarına terk ettiklerinin tarihidir.
Kültürel çalışmaların en önemli özelliklerinden biri, bu dönemde beliren yeni kültürler ve alt kültürler üzerine araştırmalara yönelmesidir....... Kültürün nasıl sıradan ve marjinal toplumsal gruplarca kullanılıp dönüştürüldüğünü inceler.
Gramsi için başka toplumsal gerçeklikler de olduğu gibi, ideolojinin dönüşümünde de belirleyici etken sınıf savaşlarıdır.
Kültürel çalışmalar insanların yaşamlarını, kültürel ve toplumsal bir bağlamda biçimlendirme ve deneyimleme biçimlerini inceler.
Kültürel çalışmaların sorunsalının arka planında, toplumsal kökenleri ne olursa olsun her konuda yurttaşlara güvenebileceği, yargılama ve karar verme yeteneği bulunduğunu öne süren son derece politik bir düşünce vardır. Kültürel çalışmalar yurttaşların politik yetilerini varsayar.
Heterojen kültür gerçekliği “ Hegemonyanın yoğunlaşmasının, belirli bir yerde toplanmasının eski ve yeni düzeneklerinden kaçamaz.
Ötekini etiketlemek ve kategorileştirmek, kaçınılmaz bir şekilde, algı sürecinin parçasıdır: Yorumda bulunmanın bir biçimidir; bu yorumlar dünyayı ve ötekini kavramak için oldukça yararlı araçlar olabilir. Bununla birlikte bizim atfettiğimiz etiketler aldatıcı ya da yanlış olduğunda problemler ortaya çıkar. Dünya ve öteki bir kez kategorileştiğinde, buna bağlı
kalma ve bütün çelişik bilgileri bu imgelerle çakıştırma eğilimi sergileriz.
Aynı tür eğitimi, aynı kültürü, aynı dili paylaşmak, hissettiğimiz, gördüğümüz ya da düşündüğümüz şeyin aktarılabilir olduğunu ille de garanti etmez; kelimelerin özdeşliği, algı özdeşliğimizi asla kanıtlamaz. Bizim içsel deneyimlerimiz hem kişiseldir hem iletilmezdir;bunlar bizimdir, başka kim ya da ne olursa olsun aktarılamaz. Dil konusunda doğru olan,
davranışlar konusunda da doğrudur. Öteki ile benim, benzer tutumlar benimsediğimizde aynı duyumları hissedeceğimizi bize hiçbir şey söyleyemez.