Resmi okullar din dersini okutmakla yükümlüdürler. Sebebi çok basit: tüm öğrenciler Müslümandır. Ama din dersini okuma fırsatı bulamamaktadırlar. Çünkü Misyoner okulları buna müsaade etmezler. Tehlike bu noktada durup kalsa yine zararı yok. Durum, bilinenden daha vahim olup Müslüman öğrenciler İncili okumaya ve Hristiyanlık derslerine katılmaya zorlanmaktadırlar. Bu
okullardan mezun olanlar, en basit İslâmî bilgilerden habersiz olup, İslâmiyet'e karşı tam bir cehalet içindedirler. Bunlar Hristiyan olmamışlar ama İslâmî bilgilerden de sistemli bir şekilde uzak tutulmuşlardır.
"Fitneyi durdurmak için hiçbir el uzanmaz, hiçbir dil konuşmazsa belalar mazlumların başı üzerinde döner durur."
"Meçhulden korkmak, olabilecek felaketlere karşı vesveselere kapılmak bazen insana o felaketi yaşamaktan daha acı geliyor."
"Her şey yaşlanıyor: tarih, dünya, ülkeler, imparatorluklar, varlık, istekler, rüyalar... Hepsi ama hepsi ihtiyarlıyor, yıpranıyor, yokluğa karışıyor. Ama insan, bir tek insan değişim karşısında kendini nasıl koruyacağını, dünyanın yakasına yapışan değişimleri nasıl aşacağını çok iyi biliyor."
"Hepimiz yolun sonunda değil aksine tam da başındaydık. Hayatlarımız tek bir daire içinde birbiriyle kesişen doğrulardan ibaretti. Bazen kendi irademiz ve isteğimizle bazen de tamamen onların dışında."
"Seni endişelendiren duygulara dair küçük de olsa ipucu bulabilmek, endişelerine hâkim olabilmenin ilk adımıdır."
"Bağdat'ı şekillendiren tek şey vardı artık: Ölüm... Kelimelerden geriye sadece ölüm kalmıştı."
Bizler, Güneye genç toplulukların eylem merkezi gözüyle bakmaktayız. Bu gençler, hırs ve kin tohumlarını ekmekte; kurulması hayalden ibaret Orta Afrika devleti'ne varmayı amaç edilmektedirler. Bu ayrılıkçı gençleri kilise de var gücüyle desteklemekte, dolayısıyla da Afrika'nın dört bir yanındaki Müslüman halkın büyük bir bölümü yalnızlığa terk edilmektedir.