"Hamparsum Boyaciyan (Murat)" adıyla milletvekili seçilerek Osmanlı parlamentosuna girdi.
* Bundan sonrası bir zamanların silahlı eylemcisi olan Murat şimdi insan hakları ve demokrasiyi savunan saygın bir demokrat görünümü ile yeni rolünü oynamaya başladı.*
-1897- Osmanlı Arşivi
Haçin'de olaylar çıkmamasına rağmen fesatçılar Avrupa ve Amerika'da Ermeni mağdurlar için yardım kampanyası açtılar.
1895 yılı Osmanlı ülkesinde Anadolu'da silahlı Ermeni isyanlarının birden bire artması, kan dökülmesi ve olayların yaşanması ile sürdü.
İngiltere'nin başını çektiği Batılı ülkeler, Doğu Anadolu'da ki 6 vilayette Ermenistan'a otonomi hakları getirecek reformların kendi istedikleri şartlarda uygulanması için dayatma çalışmalarını Osmanlı Hükümetini tehdit
ederek gerçekleştirmek istediler.
***
Padişah II.Abdülhamit "Kızıl Sultan" olarak ilan edildi, olayların sorumlusu ve dökülen kanların "Kasabı" olarak gösterildi.
İhtilalci Ermeni Hınçak Örgütü, 1887 yılında İsviçre'nin Cenevre kentinde kurulmuştur.(Hınçak=Çan sesi)
İlginçtir: Hınçak örgütü Osmanlı ülkesinde isyan eylemini 1890 yılında Kumkapı'da gerçekleştirdi.
...
Ve de isyancıların lideri Torosdağlarındaki Ermenilerin yoğun olarak yaşadığı Haçin kasabasından Hamparsum Boyacıyan adındaki genç Ermeni
Tıp öğrencisi idi. ("Murad" kod isimli)
Ancak Toros dağlarında bulunan Haçin şehrine ne zamanki batılılar gelmeye başladı, Türkler ve Ermeniler arasındaki yakın dostluk ilişkileri de değişmeye başladı.
Bu durumun tanığı da Osmanlı arşivinde bulunan yüzyılların hatırası belgelerdir.
Bryce(İngiltere'de Victoria döneminde yetişmiş ünlü hukukçu,tarihçi,diplomat)
1876 yılı sonbahar aylarında Osmanlı başkenti İstanbul'a geldi. Sonra Kafkasya üzerinden tarihi Ermenistan ve Ararat(Ağrı) dağına bir gezi düzenledi. Kutsal kitaplarda bahsi geçen Nuh'un gemisinin Ararat dağına ulaşması ve hayatın yeniden başlamasıyla ilgili dini görüşlerin
anlatıldığı coğrafyayı görmek istemişti.
Murad(kod adı) 1894 yılı yaz aylarında gizlice örgüt elemanları ile birlikte deniz sahilindeki Samandağ'dan Osmanlı topraklarına adım attı. Sonra Diyarbakır-Siirt yöresindeki Sason Dağları'nda Osmanlı yönetimine karşı kanlı isyanı başlattı.
Şimdilerde bir Anadolu haritasını göz önüne getirir ve Torosdağları bölümüne bakarsanız "HAÇİN" adında bir şehir ismi göremezsiniz. Çünkü Haçin; kaybolan, yakılarak yok edilen ve hatırlanmak istenmeyen bir şehrin adıdır.
-1895 - Osmanlı Arşivi
Çukurova'da Ermeni köylerine saldırı yapıldığı haberlerinin doğru olmadığı ortaya çıktı.
Haçin şehir merkezinde Hınçak Ermeni Örgütü nün iki adet belgesi bulundu.
Haçin'de ki Amerikan okulunda iki Ermeni Hınçak örgüt üyesinin saklandığı haberi alındı.
İngiliz yurttaşı Amerikalı misyoner Martin'in verdiği destek
ile 500 silahlı Ermeni'nin dağa çıktığı ve şehir merkezine saldırarak Hükümet Konağını ele geçireceği bilgilerinin doğru olduğu ortaya çıktı.
İçlerinde çok sayıda Ermeni jandarmasının da bulunduğu yüzlerce kişiden oluşan Adana bölgesindeki Ermeni çeteleri, çok yakın bir geçmişte Haçin kazasına bağlı Mağara Nahiyesine bir baskın düzenlemişlerdir. Buradaki Müslümanların evlerini soymuş, kendilerini döverek yaralamışlardır. Ayrıca arama yapmak ve silahları teslim etmek bahanesiyle her Türk köylüsünden
20-30'ar lira almışlardır.
...
Kozan ve Feke'deki gibi Haçin'deki diğer köylerde esirgenmemiştir. Camilerinde hapsedilmiş olan birçok yerdeki halk, canlı canlı yakılarak veya başka şekillerde öldürülmüştür.
15 Mart 1920
Akıp giden Ceyhan suyu değil
Yaşanan bir tarih
Hayaller, hatıralar
Gözyaşları içinde hatırlanan
Hayatımızdır.