...bir memlekete girip yerleşen yabancı sermayeyi çıkarıp atmanın, yabancı orduları sürüp denize dökmekten çok daha güç olduğunu, biz Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçıları herkesten iyi biliriz.
Ne zaman ki Rum'un Rumluğu, Ermeni'nin Ermeniliği, Yunan'ın Yunanlığı Osmanlı olmanın önüne geçti, o zaman bütün dengeler bozuldu.
Bu devlet Türk’ü, Kürt’ü, Ermeni’si, Rum’u, Arnavut’u, Arap’ı, Yahudi’si daha bilmem kimiyle yetmiş iki milletiyle asırlarca gül gibi geçinip gitii. Milleti bilirdi Osmanlı ama milliyetçiliği bilmezdi. Farklı milletler bir arada fakat birbirine dönüşmeden yaşardı onda..
... ne zaman ki Rum'un Rumluğu, Ermeni'nin Ermeniliği, Yunan'ın Yananlığı Osmanlı olmanın önüne geçti, o zaman bütün dengeler bozuldu.
Milleti bilirdi Osmanlı ama milliyetçiliği bilmezdi. Farklı milletler bir arada fakat birbirine dönüşmeden yaşardı onda.
Din , Avrupa için bir afyondur, bütün
ideolojiler gibi. Avrupa’nın tarihi, bir sınıf kavgası tarihidir. Osmanlı için şuurdur din, tesanüttür, sevgidir. Osmanlı toplumu insan haysiyetine ve inanç birliğine dayanır.
Bilinmeyen çağlarda, Karadeniz'in Adriyatik Denizi' ne kadar uzandığını söylüyor. Bunun arkeolojik izlerinin nereden geldiğini bize vermeye çalışıyor. Mesela müzik sahasında Kâtip Çelebi bize Osmanlı çalgılarından 15 aletin bilgisini veriyor. Evliya Çelebi kaç tane alet tanıtıyor biliyor musunuz? Tam 77 alet tarif ediyor bize. Bunları bize, İslam müzik tarihini en iyi
bilen İngiliz bilgini G. Farmer anlatıyor.
...
Hollandalı bir oryantalist. Adı Golius, istanbula IV. Murat'ı ziyarete gelmiş. Hatta İran ile yapılan savaşa bile katılmış bir adam. O sırada tabii halife Murat'ı tanıyor. Halife Murat ona diyor ki: " Bize Osmanlı Imparatorluğu'nun haritasını yapamaz mısınız ?"
Bir insan koskoca imparatorluğun haritasını nasıl yapabilir? İstanbul'un haritası ancak bir kaç
kişiyle yapılabilir ve uzunca bir zaman alır. Avrupalıların elinde olan bütün haritaların, islam dünyasında daha evvel yapılmış olan haritaların bir taklidi ve parçalarının bir araya getirilmesi ve bozulması şeklinde olduğunu bilemezdi Halife IV. Murat.
Yani müslüman alimlerin çalışmalarını parca parca toplayarak kendileri bir araya getirmişler ve bunu bize
sunmuşlar.
Hâlbuki Evliya Çelebi inanılmaz bir coğrafyacı! Evliya Çelebi öncelikle bir arkeolog. Arkeolojiye dair öyle şeyler biliyor ki mesela Bağdat’a giderken, orada kayaları tetkik ediyor, insanlara bu çalışmaları sunuyor. Almanlar bunu kaya arkeolojisi olarak nitelendiriyor. Öbür yandan bakıyorsunuz adamın öyle nazariyeleri var ki... Bilinmeyen çağlarda, Karadeniz’in Adriyatik
Denizi’ne kadar uzandığını söylüyor. Bunun arkeolojik izlerinin nereden geldiğini bize vermeye çalışıyor. Bu bütün sahalarda böyledir. Mesela müzik sahasında Kâtip Çelebi bize Osmanlı çalgılarından 15 aletin bilgisini veriyor. Evliya Çelebi kaç tane alet tanıtıyor biliyor musunuz? Tam 77 aleti tarif ediyor bize. Bunları bize, İslam müzik tarihini en iyi bilen
İngiliz bilgini G. Farmer anlatıyor. Böylesi vasıflarını her sahaya tatbik edebiliriz. Yani Evliya Çelebi abidesi dikilecek bir adamdır!