Barış Oktay
Barış Oktay

Hasan el-Benna'nın İhvan'a Seçtiği Hedefler... Hasan el-Benna'nın İhvan-ı Müslimine Belirlediği Hedefler:
Düşüncesinde, akidesinde, ahlak ve duygularında, çalışma ve hareketinde..
1- Müslüman Fert
2- Müslüman Aile
3- Müslüman Toplum
4- İslami Hükümet
5- Bütün İslam Toprakları
6- Dünya Önderliği

Barış Oktay
Barış Oktay

İhvan-ı Müslimin'in Kuruluşu ve Yapısı...
Hasan el-Benna, 1928 yılında İslam aleminin ve Mısır'ın o sancılı dönemlerini anlatırken şöyle diyordu: "Allah bilir, nice geceleri ümmetin dertlerine çareler aramak için geçirdik ve ümmetin hallerini tahlil etmek, dertlerini ortadan kaldırmak için ne aldar düşündük. Bu hallerin tesirinden bazen ağlama durumuna

gelirdik."
Bundan sonrasında İhvan-ı Müslimini kurdular. Kurucuları arasında; Ahmet Efendi es-Sükkeri, Şeyh Hamit Askeriyye, Şeyh Ahmet Abdülhamit vardı.
İhvan kapsayıcı bir teşkilatta çocukları bile ayrı ayrı eğitirlerdi. Cemaatin liderinin başında olduğu genel irşaat bürosu, Müslümanların çocuklarını eğitecek Hira İslam Enstitüleri, Müslümanların

kızlarını yetiştirecek Mümin Anneler Okulu gibi kuruluşlar kurdu.

Barış Oktay
Barış Oktay

Hasan el-Benna'nın İslam Tarifi...
Hasan el-Benna İslamı şöyle tarif ederdi: "İslam; vatan, hükümet ve ümmet olarak devleti ifade ettiği kadar, güç rahmet ve adaleti ifade eden bir ahlak, kültür, kanun, ilim ve hükmüdür. İslam; madde ve servet olduğu kadar kazanç ve zenginliktir. Cihat ve davet olduğu kadar ordu ve fikirdir. İslam; sağlam bir akide ve samimi bir

ibadettir. Bütün bunlar İslam için aynı şeylerdir. Kuran ve sünnet İslam'ın hükümlerini öğrenmek için her Müslümanın başvuru kaynağıdır."

Barış Oktay
Barış Oktay

Üstad Hasan el-Benna'nın Şehadeti ve Cenazesi...
Daha sonrasında ise İhvan'a çeşitli komplolar kuruldu. Benna'nın bütün arkadaşları tutuklandı, silahına el koyuldu. Kahire Müslüman Gençler Cemiyetine çokça uğrayan Benna rüyasında Hz. Ömer'i gördüğünü ve onun öldürüleceğine dair konuştuğunu anlatıyordu.Daha sonra Benna özellikle hazırlanmış bir komployla

şehit edildi. Resmi makamlar babasına cenazeyi ancak başsağlığı ya da cenaze töreni gibi nedenlerle, herhangi bir suretle gösteri düzenlenmeyeceğini taahhüt ettiği takdirde alabileceğini bildirdi.Cenazeyi kabre kadar sadece yaşlı babası, Mükrim Abid Paşa ve 3 kadın taşıdı. Cenaze namazı Kaysun Camii'nde kılındıktan sonra tanklar ve zırhlı araçların kontrolü altında

İmam Şafi mezarlığındaki toprak seviyesinde bir kabre defnedildi.

Barış Oktay
Barış Oktay

Üstad Hasan İsmail el-Hudeybi..
Hafızlığını tamamladı. Ezherde İslami ilimler okuduktan sonra modern ilimlerde okurdu.
Bütün hayatı boyunca nezaketi elden bırakmadı.
Üstad Hasan el-Benna şehit edilmeden 10 gün önce, Müslüman Kardeşlere kendisinin yokluğunda Üstad Hudeybi'ye danışmanlarını tavsiye etmişti.
Hasan el-Benna'nın şehadetinden sonra 14

aylık bir fetret dönemi başladı. Bu dönemde Üstad Hudeybi gizli liderliğini yürüttü. Ortalık biraz yatıştıktan 1951'de Müslüman Kardeşler'in resmi olarak İhvan-ı Müslimin'in 2. Genel Mürşidi seçildi.
Onun döneminde İhvan, Cemal Abdunnasır'ı ihtilal denemesinde destekledi. Hatta iki üç İhvan mensubu ihtilal komitesine bile seçilmiştir. İhtilali gerçekleştiren

Nasır İhvan'a düşman bir tutum sergilemeye başlamıştır. Cemal Abdunnasırla İhvan’ın arası iyiken bile Hudeybi onun iyi bir insan olmadığına inanıyordu.
Hudeybi döneminde ilk defa Türk bir gazeteci ile röportaj verildi. (Akşam gazetesinden, Hıfzı Topuz) Tabi Türk basınının İhvan'a bakışı menfidir.
Araları bozulduktan sonra Nasır İhvan’ın üzerine

oynamaya başlayınca Üstad Hudeybi Nasır'a uyarı mektubu da yazmıştır.
1954'teki tutuklanmalarda bütün Müslüman Kardeşler üyeleri gibi Üstad Hasan el-Hudeybi de tutuklandı ve idamla yargılandı. Müslüman Kardeşlerin feshi kararlaştırıldı. Birçok üye çeşitli işkencelere maruz kaldı. Bu dönemde Üstad Hudeybi'nin Nasır'a seslenişi şöyle oldu: "İhvan-ı

Müslimin, Mısır gençlerinin en hayırlılarıdır. Onları Mısır'ın bir hanizesi gibi koruyun. Benden istediğinizi alın."
Kendi kardeşlerine ise şöyle seslendi: "Hapishane psikolojik bir durumdur. Duvarlar ve kelepçelerden ibaret değildir. İslam Devletini yüreklerinizde kurun ki topraklarımızda kurulsun. Mücadele edeceğiniz ilk meydan nefislerinizdir. Eğer orada

kazanırsanız, diğer her yerde de kazandınız demektir."

Üstad Hudeybi'nin en önemli etkisi hapisteki kimi İhvan mensuplarının Nasır ve adamlarını tekfir etmeye başlamışken Üstad Hudeybi her zamanki gibi gösterdiği gösterdiği basiretli tavrı ile cezaevinde maruz kaldıkları bütün işkencelere ve asıl mesleğinin hakimlik olmasına rağmen üyelerine "Bizler kadı

(hakim) değiliz, davetçiyiz. Tekfir edemeyiz." mesajını vererek aşırılığa ve sapmalara karşı kaymaları önledi.

Barış Oktay
Barış Oktay

Hasan el-Benna'nın Gayesi...
Hasan el-Benna'nın, düşüncelerini gerçekleşmesi yolundaki şiarı her zaman şu olacaktı: "Gayemiz Allah, Önderimiz Rasulallah, Anayasamız Kur’an, Yolumuz cihat ve en büyük arzumuz Allah yolunda şehit olmaktır."

Barış Oktay
Barış Oktay

Hasan el-Benna ve 10 İlke...
Hasan el-Benna'nın 10 maddelik "İlkeler Risalesi"..
1- Derin İslami Anlayış
2- İhlas
3- Amel
4- Cihat
5- Fedakarlık
6- İtaat
7- Sebat
8- İslam dışı fikir ve kişilerden soyutlanma
9- Kardeşlik Bağı
10- Lidere Güven

Barış Oktay
Barış Oktay

Hasan el-Benna'nın Eğitim Hayatı...
İlkokulda Muhammed Zehran adlı zahid bir hocanın öğrencisi olarak geçirdi. Bu eğitimde her perşembe ezberlediği hadislerle büyük bir hadis yekünü ezberledi ve bu hayatında önemli bir yer tuttu.
Lise yıllarında şazeli tarikatı ile tanıştı oradan etkilendi. İhvan-ı müslimini kurduğu çocukluk arkadaşı Ahmet es-Sükkeri ile

de burada tanıştı.
Hasan el-Bennå 1923-1924 eğitim yılında Kahire' de Ezherin Dar'ul Ulum (Yüksek Oğrenim) kısmına kaydolmayı kararlaştırdığında bu üniversitenin sınavına girebilmek için ağır ilmi şartları ile karşılaştı. Ancak Hasan el-Benna
daha bu okulun dışında iken çeşitli birçok metni ezberlemişti.
Hariri'nin "Mulhatul l'rabi", ibni Malik'

in (ibniAkil) "Elfiyesi", Istlahlara ait "Yakutiyye"yi, tevhide ait "el-Cevheri"yi,
mirasa ait "er-Rahbiyye yi, mantıka dair 'es-Sülem"in birKısmını Hanefi fikhına ait "Kuduri metninin birçoğunu,
Ebu Şuca'ın Şafi fıkhına ait "Metnul Ğayesi"nin bir kısmını, Maiki fikhına ait "Manzumatu ibni Amir"in bir kısmını ezberlemişti. Zaten Kur'ân-ı Kerim hafızı, binlerce

hadis ezberi, 18 bin beyit ve bir o kadar da nesir ezberi vardı. Ayrıca henüz Dar'ul Ulum'da okutulacak Fıkıh, Usul ve Hadis ile ilgili diğer birtakım eserleri çoktan okumuştu.

Barış Oktay
Barış Oktay

Hasan el-Benna'nın Davet Çalışmalarına Başlaması...
Kendisine bilgilerini sonraki nesillere emanet bırakacak bir kitap yazmasını istemişlerdi ve onun cevabı şu olmuştu: "Ben, stantları ve kütüphane raflarını süsleyecek kitaplar yazmam; ben bir şehre gönderdiğimde orayı ihya edecek adamlar yazarım." dedi ve yola koyuldu.
İsmailiyye kentinde davet

çalışmalarına başlayacaktı, öncesinde bir gözlem yaptı ve şunlara karar verdi. Mescidlerde insanlara hitap etmemeye karar verdi. Çünkü mescidlere gidenler, çeşitli anlaşmazlık konularını hala hatırlarında tutmakta ve her münasebette bu anlaşmazlıkları ortaya koyabilmekteydi.
Bu yüzden daha önce yaptığı gibi kahvehanelerde insanlara hitap etme yolunu seçti. Bunun

için binlerce insanın toplandığı üç büyük kahvehaneyi seçti. İlk başta insanlara garip geldi fakat sonra alıştılar. Kısa bir süre sonra bu sohbetlere katılan Hacı Mustafa adında bir zat Irakiyye'de ikinci bir zaviyeyi açtı. Hasan el-Benna, burada da Allah'ın ayetlerini ve sünneti öğretmek üzere bir grup öğrenciyi topladı.

Barış Oktay
Barış Oktay

İmam Hasan el-Benna 1942 yılında yapılan seçimlere ilk defa katılacaktı. Fakat bunu İngilizler istemedi ve Başbakan Mustafa en-Nehhas'a adaylığını engellemek için emir verdiler.
Bu arada Başbakan Nahhas ve İmam Hasan el-Benna arasında adaylığını ilan etmesine müteakip bir buluşma gerçekleşti. Ve Nehhas dehşetle "Oğlum sen kimsin! Ben seni nasıl tanımam! Sen kimsin

ki! İngilizler 'Bu adam Millet Meclisine giremez, gerekirse Meclis tümden fesh edilir ama bu adam Meclise giremez.' diye diretiyorlar" dedi.

Barış Oktay
Barış Oktay

Hasan el-Benna'nın Aile Yapısı...
Hasan el-Benna'nın dedelerinin bir süre inşaat sektöründe çalıştıklarından dolayı bina eden manasına gelen "Benna" soyadını aldıkları bilinmektedir.
Hasan el-Benna'nın babası Ahmet el-Benna'nın küçük yaşta saat tamirciliği merakı vardı.
Ahmet el-Benna ilim sahibi bir zat idi. 20 yaşında iyi bir muhaddis olan Ahmet

el-Benna köyündeki camilerde hutbe ve vaazlarda bulunuyordu.
Kütüb-i Sitte'yi ve diğer bazı hadis kaynaklarını okuduktan sonra 1929'da Ahmet b. Hanbel'in el-Müsned'ini mütalaa etmeye başaldı; hayran kaldığı bu eseri konularına göre tertip etmeye muvaffak oldu.
En büyük çocuğu Hasan el-Benna olan Ahmet el-Benna'nın 5 erkek 3 kız olmak üzere 8 çocuğu vardı.

Barış Oktay
Barış Oktay

İhvan-ı Müslimine Katılanların Aldıkları Eğitim.. İmam Hasan El-Benna'nın ilk işi bu ilkelere bağlı üyenin; sağlam akide, doğru bir ibadet, iyi bir ahlak, çok yönlü bir kültür, güçlü bir vücut, nefsiyle mücadele eden, geçiminde kendine yeten, işlerinde planlı, zamanının değerini bilen, başkalarına faydalı olacak şekilde karakteristik özelliklerle donanmış

fertler olması idi.
Kardeşler bu icraatlar için Müslüman Kardeşlerin Tehzip Okulu adlı bir medrese kurdular.
Bu programın temelinde Kur'an'ı tecvitle - doğru bir şekilde okumak, Kur'an'dan bir kısım sure ve ayetler ezberlemek ve tefsirini öğrenmek oldu. Bir
kısım hadis-i şerifleri ezberlemek ve açıklamasını öğrenmek;
akide ve ibadetleri tashih etmek,

hükümlerin hikmetlerini
ve İslam'ın genel adabını öğrenmek oldu. İslam tarihini; selefi salihinin ve Hz.Muhammed'in (sallalahu aleyhi ve sellem) siretini; ameli ve ruhi yönlerini hedef alan basit bir şekil
içerisinde öğrenmek oldu. Nazım, nesir ve daveti ilgilendiren konuları ezberleyebildiği kadarıyla gücü yeten kimseleri
pratik olarak konuşmaya ve davet etmeye

hazırlamak oldu.
İlk olarak onları bu ortamda ders ve konferans vermekle
yükümlü kılmak, daha sonra da geniş bir ortam içerisinde
bunu tekrarlatmak oldu. Kurucular, Müslüman Kardeslerden
ilk kafileyi, bu program etrafında yetiştirmek üzere anlaştılar.
Bu ilk kafilenin sayisı 1927-28 ders yılının sonunda (1928
Haziran) yetmiş kişi veya biraz daha

fazla idi. Ancak bu
egitim programı da her șeyden ibaret değildi.

Barış Oktay
Barış Oktay

Bir Aile Babası Olarak Hasan el-Benna...
Üstad Hasan el-Benna da bir insan olarak evlendi ve baba oldu. 7 çocuk sahibi olan Benna bir çocuğunu küçük yaşta kaybetti. Burada asıl incelenmesi gereken konu Üstad Benna dava işlerinin yoğunluğuna rağmen çocuklarının doğum tarihlerini, okul kayıtlarını, hastalık günleri gibi önem arz eden durumlarının takibini yapabilmek

için bir dosya oluşturdu. Çocuklarına cömert davranırdı. Her birine günlük o günün parası ile iç kuruş harçlık verirdi. Oğlu Seyfülislam kitap okuma düzeyine geldiğinde kütüphanesini kurması için yarım sterlinlik ek bir harçlık verdi. İmam Hasan el-Benna dini kaygıları nedeni ile çocuklarının okudukları her şeyi takip ediyordu. İmam Hasan el-Benna, çocukları

ile ilgilenme konusunda da başarılı, ideal bir baba oldu.

Barış Oktay
Barış Oktay

İhvan-ı Müslimin ve Filistin Cihadı...
İhvan-ı Müslimin teşkilatı ümmetin kanayan her yarasına dokunmak için kuruldu. Bu sebepten dolayı her türlü İslami çalışmayı yapmaya çalışıyorlardı. Bunun içerisinde tabi ki Filistin konusuyla ilgilenmekte vardı. Üstad Benna, Şeyh İzzeddin el-Kassam ile daha önce Kahire'de tanışmıştı. Filistin cihadına en büyük

desteği veren teşkilat İhvan Müslimin oldu. Silahlı kuvvetler bile gönderdiler. Bu kuvvetlere "Nizam'ul Hass" ismi verildi. 1947 yılında BM Filistin'in bölünmesiyle ilgili kararı alınca İhvan da Filistin'de chat için harekete geçti. 14 Mayıs 1948'de İsrail resmen kuruldu. (kabul edenlere göre) İsrail'i tanıyan ilk ülke Amerika oldu. Daha sonra Arap ülkelerine ateşkes

anlaşması kabu ettirildi. Fakat ihvan-ı Müslimin bu karara uymayacağını açıkladı ve cihada devam etti.

Barış Oktay
Barış Oktay

İlk İsrail Savunma Bakanı'nın İhvan Sızlanması..
Yahudilerin ilk Haganah çetesinin lideri Moşe Dayan (işgal devleti İsrail'i ilk Savunma Bakanı) bir kez daha mücahitlerin elinden kurtulamayacaklarını anlayınca durumu yine Amerika'ya, İngiltere'yi ve Fransa’ya şu şekilde bildirerek: "Biz Arap ordularına karşı durmak için silah istemiyoruz. Onların hakkından gelmemiz

kolaydır. Biz vahşi İhvan-ı Müslimin'e karşı durmak için silah istiyoruz." deyince, Amerika ve BM'nin Arap Birliğine mücahitleri durdurmaları yönündeki baskıları daha da arttı.