"Kadına tekme atmak yalnız karnındaki çocuğun hakkıdır."
Ailemin kabullenmesi zaman aldı. İlk geldiğim gün hastane bomboştu.sanki kocaman dünya benim için bir oda yağılmış gibiydi. Aradan haftalar geçmişti ki bir gün bağırışlar duydum. Afacan bir çocukla aynı odayı paylaşmak zorundaydım. Bir de o kadar yaramazdıki görevliye tekme atmıştı
Süt ürünleri için sömürülen inekler gibi, yün için kullanılan koyunlar da kısa yaşamlarının tamamında acı çekerler ve vücutları tükendikten sonra öldürülür. Hatta bazıları kırpma işlemi sırasında onlara yumruk, tekme atan, hatta makasları vücutlarına saplayan sabırsız işçilerin elinde ölür. Dahası, zayıflaması ve kırpma işlemine daha az dirençli olması
istenen hayvanlar, kırpma işleminden önceki gün yiyecek ve sudan mahrum bırakılırlar.
"Kurulu mekanizmanın içindeki bir koltuk değişimiyle çözüme ulaşamayacağız. Yeniden kuruluş şartlarının sağlanması için, bu mekanizmanın ya da düzenin diyelim, içinden değil dışından, kuvvetli bir yumruk gerek. Bir tekme atıp o masayı dağıtmak lazım."
Yıldızlar seninle olduğum zamanlardaki gibi parlamadı
Yürüdüğümüz yollar ayak seslerine hasret kaldı
Oturduğumuz banklar sahte aşklara kaldı
Vapurlar iskeleden bizsiz kalktı
Simit verdiğimiz martılar simitsiz kaldı
Kediler ayaklarına dolanacak birini bulamadı ,
Önüne gelene tekme attı
Fikret gülümseyerek hızlı davrandı, yakın olan kızın yüzüne çocukça bir buse kondurdu. Helin'in gözleri so nuna kadar açıldı. Fikret'e döndü. "Lan manyak, beni ne den öptün sen?"
"Kimi öpeyim?"
"Ebeni..." Tekme tokat girişti Helin. Fikret kızın elini ayağını tutacağım diye uğraşmaya başladı. Doğan kendilerinden fazla derdi olan ikiliye bağırdı.
"Yeter!"
Helin dudaklarını öfkeden düz bir çizgi hâline geti rirken, gözlerini küçülttü. "Seni bir tenhada yakalarım, Fikret. Kafanı yaracağım."
"Her zaman bul beni tenhada, ceylan gözlüm." Göz kırptı. Hırsla döndü ablası tarafına Helin, kollarını göğ sünde bağladı.