Sevgilim,
Her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün çabuk unutursun.
Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini sorumlu, suçlu saymasın çünkü suç yok yalnızca ırmağın akışına bir müdahale söz konusu! Her anın niye’sini sorgulayan bir varlığın
saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir biçimde akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Beni bağışlayın! Bunu en çok annemden babamdan ablamdan ve Kağan, senden diliyorum. Dostlarımdan da!
Nilgün Marmara Önal
Seni hep sevdim Kağan!
Hoşça kalın!
P.S.1 Cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen!
P.S.2 Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara.
3. Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum.
4. Kağan arzu edersen ileride, daktiloya çekilmiş olan şiirleri bastırabilirsin.
Sevgilim
Her gün kötücül bir düşü kurmak ve onu taşımak artık kılgıyı gerektiriyor. Sana böyle bir yük bırakmak istemezdim ama sen akıllı ve güçlüsün çabuk unutursun.
Bu durumdan kimse kimseyi ya da kendini sorumlu, suçlu saymasın, çünkü suçlu yok yalnızca ırmağının akışına bir müdahale söz konusu!
Her anın niyesini sorgulayan bir
varlığın saygısızlığını yok etmek için kararlaştırılmış bir eylem bu! Çocukluğun kendini saf bir akışa bırakması ne güzeldi. Yiten bu işte! Bu tükenişle hiçbir yeni yaşama başlanamaz, bu nedenle tüm sevdiklerime elveda diyorum. Beni bağışlayın. Bunu en çok annemden, babamdan, ablamdan ve senden diliyorum. Dostlarımdan da!
Nilgün Marmara Önal
Seni hep sevdim Kağan!
Hoşçakalın!
P.S. 1 Cenaze töreni istemiyorum, mümkünse yakınız lütfen!
P.S. 2 Kuşlar ölünceye kadar iyi bakınız onlara.
P.S. 3 Sahneden çekilirken yaşamıma karışmış herkesi selamlıyorum.
P.S. 4 Kağan arzu edersen ileride, daktiloya çekilmiş olan şiirleri bastırabilirsin.
Hac vazifesini icra eden ümmî, masum hacıların Âl-i beyt-i Rasulullah'ın terekelerine yönelik Suud küstahlığı ve saygısızlığını anlamlandıramamaları ile Çeçenya'dan Bosna'ya, Afganistan'dan Suriye'ye, Moro, Filipinlere kadar uzanan geniş bir yelpazede haklı mücadelelerin sabote edilmesi karşısındaki anlamlandıramamaların kaynağı aynıdır. Suud'un konumunu anlatmak
için şu tarihi vakayı aktarmak yeterli olacaktır:
“...1922'de Suudi Arabistan ile Kuveyt arasındaki sınırı görüşmek üzere düzenlenen konferansta anlaşmazlık zuhur eder. Ortadoğu haritasına şekil verme işine bakan İngiliz İstihbarat Yetkilisi Sir Percy Cox'unë ilerde Suudi Kralı olacak Abdülaziz es-Suuda çok sert çıkması münasebetiyle yaşanan şaşkınlık
ve şokuë yardımcısı şu ibret ve dehşet yüklü ifadelerle aktarmıştı:
“Ben, sultanın haylaz bir çocuk gibi azarlanmasına şaştım kaldım. Sir Percy Cox, ondan ayağını denk almasını istedi. Suud neredeyse ağlayacaktı ve ağlamaklı bir sesle Sir Percy'nin kendisini yetiştirdiği ve bugün bulunduğu mevkiye yükselttiği için hem babası hem annesi olduğunu
söyledi ve kendisi isterse krallığın yarısını, hatta hepsini kendisine feda etmeye hazır olduğunu ilan etti. Cox, eline bir harita ve kalem aldı ve Suudi Arabistan ile olan sınırı çizdi.
İş başına gelmeleri ve iktidarlarını korumaları Batı'nın desteği sayesinde olan krallar ve emirler minnet borçlarını bugün, emperyalizmin iktidarını pekiştirmek ve
varlığını/çıkarlarını sürdürmek için sık sık suni krizler çıkartıp müdahalelerde bulunmasına davetiye hazırlayarak yerine getirmektedirler. (Muhammed Heykel-3. Petrol Savaşı)”