Yüreğim ruhuna açken, bir yudum sevgine muhtaçken; sensizlikten ölürken ben, gelmedin. Söylesene sevgilim, hiç mi sevmedin?
Umutsuzluklarımı göz ardı edip haykırmak var evrene,sonsuzluğu. Şimdi söyle sevgili, sen de sevebildin mi benim kadar, senin de yüreğin bir parça attı mı? Kan tüm hücrelerine hücum etti mi , anarken adımı? Her bir zerren haykırdı mı adımı? Söylesene sevgili, kimin teninde kırdın terini? Vücudundan damla damla akan ter damlarıyla atabildin mi benliğinden beni?
Uzun uzun geçmek bilmeyen ama hep geçti zannedilen onca acı dan sonra söylesene kalbimin sancılı yanı; hayalimi silebildin mi gözlerinden yoksa hala saklıyor musun beni küf kokulu anıların arasında?
"Gördüğüm o dolunay yüzün aşkın hüneri değil miydi? Söylesene ahu bakışlı,huzur yüzlü güzel kız. Senin adın aşk değil de neydi?"
"Kaç kere geldin hayatıma? Ve sonra kaç kere gittin? Ben durgun sularda yüzerken, sen çalkantılı bir denizdin. Medcezirlerinle kumdan kalelerimi devirdin. Geldin gittin, geldim gittin... Söylesene bir tanem, seni beni kaç kere sevdim?"
H: Söylesene sana ne yaptılar dostum?
L: Beni mahvettiler dostum. Hayatta olmamın tek sebebi bu.
Bak Satılmış, bak... Şu direğe bağlı ölüyü görüyor musun? Herkesin birbirinin avradını ortaklaşa kullanması için mi öldü o? Söylesene niçin öldü o? Niçin? Niçin?..
"Bak Satılmış, bak... Şu direğe bağlı ölüyü görüyor musun? Herkesin birbirinin avradını ortaklaşa kullanması için mi öldü o? Söylesene niçin öldü o? Niçin? Niçin?.."
Çünkü sonuçta, kim girmeye layık olmadığı bir cennetin inşasına katılmak ister, söylesene bana?
