Tezer Özlü
Tezer Özlü

Kalbimi her dakika sıkan o yumrudan kurtulmak, yok olmak istiyorum. Dünya'ya faydalı olmak, evren içinde insanın rolü zırvalıklarından sıkıldım. Hayatı ıskalamak istiyorum, herhangi bir ucundan tutmak değil. İnsanın kendine yararı yokken başkalarına nasıl olsun? Kariyermiş, muhteşem bir gelecekmiş, saygı, makam, mevkiymiş. Hepsi, hem de hepsi tüm insanların

yarattığı, zeka ve estetik yoksunu oyuncaklar. Her gününü kaygıyla geçiren insan, gerçekten huzura erişeceği günlerin hayaliyle yaşayıp, bunun için planlar mı yapıyor? Ahmakça!
Gürültülü, anlamsız bir canlılık içinde, egzoz gazı kokan bir yaşam bu.

Tezer Özlü
Tezer Özlü

Kadınlarla her şeyi anlatmak daha kolay. Erkekler, çoğunlukla toplumun istediği gibi davranıyorlar. Kadınlar, alışılagelmiş kalıplara karşı daha çok direniyor. Kadınların dünyalarını görebilmek daha kolay. Erkekler, her zaman üstlerine düşen rolü oynuyor..

Fuat Sezgin
Fuat Sezgin

"Dehşete düştüm. Çünkü ilkokulda, lisede öğrendiğimiz şeyler tamamıyla buna aykırıydı. Modern dünyanın gelişimine İslam dünyasının katkısını sıfır diye biliyorduk. Ritter'in sözleri İslam ilimleri tarihini öğrenmem için kırbaç rolü oynadı. Bütün dünyayı terk ederek gece gündüz bunun için çalıştım..."

Fuat Sezgin
Fuat Sezgin

Müslümanlar bilgiyi alırken bir komplekse kapılmadılar. Avrupalılar Müslümanlardan alırken “düşmanlarından” alma olarak görüyorlarken, Müslümanlar Yunanlılardan bilgiyi alırken onların ateist olduklarını hiç mesele etmediler. Müslümanlar kaynak gösterme hususuna çok dikkat ettiler. Kimden almışlarsa mesela Galen’den, Hipokrat’tan, isimlerini zikrettiler. Gerek

duyduklarında tenkit ettiler. Bunu yaparken de asla sıkılma duygusu taşımamışlardır. Fakat tenkitlerde insaflı kalmaya çalıştılar. Tenkit ve ilim böylelikle tabii bir yola girdi. Avrupa’ya gelince, Avrupa’da bilim, “düşmanlardan alınan bir bilim”di. Bilimi ilk alanlar da din adamlarıydı. Kilisenin, bugünkü Avrupa medeniyetinin doğmasındaki rolü çok büyüktür. Din

adamları, manastırlarda İslam bilim kitaplarını tercüme ettiler. Hatta Yahudi aracılara tercüme ettirip Latinceye çevirdiler. Buna başlarken çok zaman “düşmandan mal kaçırmak” anlayışıyla yaptılar. Onları Müslümanlara yönelik silah amaçlı kullanıyorlardı.

Mustafa Gedik
Mustafa Gedik

Benden dünyanın en iyi mühendisi veya doktoru olmaz fakat iyi bir insan olur. Toplumdaki rolü iyi insan olmak olan insanlar olmamalı mı? İlla biz iyi insanlar daha çok para kazanmak için iş arkadaşlarımızın ayağını mı kaydıralım? Niye yani? Herkes eşit alsa pastadan olmuyor mu? Niye birileri daha çok yiyor her zaman? Evet bazı büyük olayları gerçekleştiren insanlara

daha fazla önem verilmeli fakat bu da uçurum olmamalı. Bir tarafın kaburgaları gözükürken diğeri tadını beğenmediklerini çöpe atmamalı.

Elele Dergisi
Elele Dergisi

Psikolog sema özcana göre, yalnızlık bir birey olabilmenin en önemli özelliği olarak karşımıza çıkıyor. " yalnız olmaktan keyif alan bir kişi , başkalarını memnun etme ihtiyacı duymayan, kendi kendine yetebilme ve duygusal olgunluğa erişmiş özgüven sahibi biri olarak karşımıza çıkar. Yalnızlık ilk önce kişinin kendini tanımasını sağlar. Kendimizi tanımak,

kendimizi sevmek, kendimize değer vermek, kendi adımıza olmazsa olmazlarımız arasında yer alıyor." Kısacası tercih ettiğimiz yalnızlığın kendimizi önemsemek ve sevmek noktasında önemli bir rolü var.

Muhammet Sağlam
Muhammet Sağlam

Milli şuurun hakim olmadığı bir ülkede milletin ve devletin bağımsızlığı hiç şüphe yok ki tehlikede olacaktır. Milli şuurun genç dimağlara sirayet etmesinde en önemli rolü tarih eğitimi almaktadır.

Anca Parvulescu
Anca Parvulescu

Bergson'un sosyolojik yaklaşımında gülme bir topluluğun, illaki kapalı bir topluluğun jestidir ve yaşamın ortak bir zorunluluğuna tepki olarak doğar. Gülme, çok hassas bir toplumsal işlev ve kullanım alanı kazanır. Bergson'un eğilip bükülebilen hayvan olarak tanımladığı insanı mekanik, dakik katılığı ile karşılaştığımızda güçlü bir jestle karşılık veririz,

bu jest gülmedir. Gülmenin rolü Bergson'un tuhaflık olarak algıladığı, komşumuzun tornadan çıkmış bir davranışını düzeltmektir. Bergson'a göre bu düzeltici gülmeye mutlaka geçici şekilde "yüreğin uyuşturulması" eşlik eder, dolayısı ile gülme zekâya hitap eder.

Nihan Bayram
Nihan Bayram

Hayat, biz olmamız gereken kişiyi bulmaya çalışmadan önce, kim olmamız gerektiğine karar vermiştir. Belki de zaman alan bizim bu rolü benimsememizdir.

Marc Helys
Marc Helys

Bir valinin sevimli kızı bir gün bana biraz da alaylı
bir biçimde "Biz artık Doğulu kadınlar olmayacağız ama yine de Batılı olamayacağız" dedi. Ama hiçbir şey onları kapıp götüren akımı durduramayacak. Onlar bilimin tatlı acı meyvesini tattılar. Başlamış olan gelişimi ister istemez tamamlayacaklar. Bu bir günün eseri olmayacak. Gelişimin aşamalarını

engellemek isteyenlerin vay haline! Geçiş dönemlerinin her zaman acınacak kurbanları olur. Törel saygı ve sorumluluk duyguları her gün artan Türk dostlarımdan birçok kez cesur olmalarını ve ülkelerinin toplumsal tarihlerinde oynayacakları güzel rolü asla unutmamalarını istedim.