Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse, her namuslu insan gericidir.
Murdar bir halden muhteşem bir maziye kanatlanmak gericilikse,her namuslu insan gericidir
Bu ülkenin bütün ırklarını, tek ırk, tek kalp, tek insan hâline getiren İslâmiyet olmuş. Biyolojik bir vahdet değil bu. Ne kanla ilgisi var, ne kafatasıyla. Vahdetlerin en büyüğü, en mukaddesi. İster siyah derili, ister sarı... İnananlar kardeştir. Aynı şeyleri sevmek, aynı şeyler için yaşamak ve ölmek. Türk’ü, Arap’ı, Arnavut’u düğüne koşar gibi gazaya
koşturan bir inanç; gazaya, yani irşâda. Altı yüzyıl beraber ağlayıp, beraber gülmek. Sonra bu muhteşem rüyayı korkunç bir kâbusa kalbeden meşûm bir salgın: Maddecilik. Tarihin dışına çıkan Anadolu, tarihin ve hayatın. Heyhat, bu çöküşte kıyametlerin ihtişamı da yok, şiirsiz ve şikâyetsiz.
Kalbiniz hayatınızda her gün gerçekleşen mucizelere meraklı olabilseydi, tıpkı sevinçleriniz gibi acılarınızında muhteşem olduğunu görürdünüz. Tarlalarınıza peşi sıra vuran mevsimler gibi kabul ederdiniz, kalbinizden geçip giden mevsimleride. Ve kaderinizin getirdiği kışları huzur içinde izlerdiniz.
Kalbiniz, hayatınızda her gün gerçekleşen mucizelere meraklı olabilseydi, tıpkı sevinçleriniz gibi acılarınızın da muhteşem olduğunu görürdünüz.
“Yaşamında başına ne gelirse gelsin buna vereceğin yanıtı seçme kapasitesine yalnızca sen sahipsin. Her koşulda pozitifi arama alışkanlığı geliştirirsen yaşam kaliten en yüksek düzeyine ulaşacaktır. Bu tüm doğa yasalarının en muhteşem olanlarından biridir.”
Göremediğin hedefi asla vuramazsın. İnsanlar tüm yaşamlarını refaha ulaşmanın tutkusuyla daha mutlu, daha dolu dolu geçirme hayalleri kurarak tüketirler. Ancak yaşam amaçlarını, yaşamlarının gerçek anlamı üzerinde derin derin düşünüp amaçlarını bir kenara yazmak için ayda on dakika harcamanın önemini kavrayamazlar. Hedef koymak yaşamını muhteşem hale getirir.
Dünyan zenginleşir, daha haz verici, sihirli bir yer olur.