Küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. Ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla.
"Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi ? Pekala, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o?...atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?..."
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki,kalbini mi? Pekâlâ,ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi o ? ..Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin ?.. Hem biliyor musun ,bu aptalca bir laftır: Kalbim olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun..
“ Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncüye ve dördüncüye de mi o? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin?.. “
İstanbul’dan ayrılmak istemiyoruz fakat senede kaç defa kütüphaneye gideriz? Üç beş cadde ile bir o kadar da kahveden başka ne biliriz? Fikir hayatı, fikir hayatı diyoruz… En kabadayımız bile gevezelikten başka ne konuşuyor? Kahve münakaşalarıyla zihnimizi inkişaf ettirdiğimizi sanmakla pek akıllıca bir iş yaptığımıza kani değilim… Bizi buraya asıl bağlayan bir
alışkanlıktır… Biz burada maksatsız yaşamayı ve boş beyinle dolaşmayı tatlı bir meşgale haline getirmek yolunu keşfetmişiz.
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi ? Atma be
adaşım, kaç tane kalbin var senin?.. Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana Veya
falana veriyorsun.. Göğsünü yararak o eti oradan çıkarır ve sevgilinin önüne atarsan o zaman kalbini vermiş olursun.
Siz sevemezsiniz adaşım
Sen sevgiline ne verebilirsin sanki? Kalbini mi? Pekâlâ, ikincisine? Gene mi o? Üçüncü ve dördüncüye de mi? Atma be adaşım, kaç tane kalbin var senin? Hem biliyor musun, bu aptalca bir laftır: Kalbin olduğu yerde duruyor ve sen onu filana veya falana veriyorsun.