'İnsanın var oluş gayesi, kendini ve âlemi bilmesi, yaratanını tanıması, eşyanın hikmetini ve hakikatini kavramasıdır.'
İmam Mâturidî, Kitabu't-Tevhid adlı eserinde, vahşi canlıların ve zarar veren nesnelerin yaratılmasının hikmetini sorgular. Ona göre, bunun hikmetlerinden biri, insana ahiret azabını hatırlatmaktır.
Yüce Allah, alemleri insana göre şekillendirmiştir. Dolayısıyla bütün alemlerin yüzü insana bakacaktır. Bu hikmete binaen Rabbimiz, melekleri insana secde ettirir. İblis ise tüm alemlerin yaratılış hikmetini reddeder. Göklerde ve yerdeki ilk bozguncu olur. Bunun neticesinde yaratılışın gerçeğinde olan kötülükleri yüklenir, iyilikler de meleklerde kalır
Âlimlerin ilmini ve hâkimlerin hikmetini toplayıp, doğru yolda aptallar gibi yürüme!"
Sufiler aç kalarak sabır, şükür, kanaat, rıza, işar gibi güzel ahlakları edinmeyi hedeflemişlerdir. Sufilere göre bir kimse aç kalarak acziyeti tadacağından Allah’ ın yüceliğini görecektir. Aynı şekilde oruç tutarak Allahın Samed isminin, yemeğini ihvanla paylaşarak Gâni isminin, başkalarını kendine tercih ederek Kerim isminin hikmetini öğrenecektir.
Kitaplardı insana fazilet kazandıran. Kitap öğretiyordu hoş görmeyi, empati kurmayı, mütevazi olmayı. Kanaat etmeyi, sevgiyi, sevmeyi, emeğin değerini, emek verilerek sahip olunan hikmetini ve kıymetini... Mutluluğu ve nasıl mutlu olunması gerektiğini... Bunları öğrenmeyenlere mesafe koymayı... Aksini yapanların mutsuz olacağını... Aslında bundandı yalnızlığımızın
sebebi. Ve yalnızlığı sevmemizin... İnsanlardan çok kitaplara inanmamızın nedeni... Yanlışı söylese de samimiydi. Riyakar değillerdi. Kibirli ise asla... Almak değil vermekti gayeleri. Yaşamı anlatıyorlardı ve yaşadığın hayatta yaşamasını öğretiyordu. Bunun içindi kitaplara hürmetimiz, kitap meclislerine sempatimiz ve kıymet vermemiz.
Müslüman ülkelerde yaşayan Müslümanlar ise, yaptıkları ibadetlerin çoğunun hikmetini bilmiyorlar. Mesela, namaz kılıyorlar ama özgürce namaz kılabilmenin ne kadar değerli olduğunu ve Müslüman olmanın ne kadar büyük bir nimet ve şeref olduğunu bilmiyorlar. Kâfir bir ülkede etrafındaki Müslüman olmayan insanları gördüğün zaman "Elhamdülillah, Müslümanım"
diyorsun. Müslüman bir ülkede yaşayan bir Müslüman ise bu duyguyu bilmiyor. Her durumda, Allah'a şükretmenin bilincinde olabilmek gerçekten önemli.
Eğer Hakk'ın hikmetini bileydik hiç bir şeyi çirkin ve eksik görmezdik.