Sol elini çaresizlik ifade eden bir hareketle agzina gotûrûyor ve kendi kendine , “Sus! Sus!” Der gibi avucunun içiyle dudaklarini bastiriyordu.
İnsan nasıl olur da şu karşımızdaki ışıkların küçük bir hareketle söndürülebileceğine inanır?
özellikle de toplumsallığından kopartmıştır.
Akademik alanda ders olarak okutulan kitaplarında ekonomi; 'insanların sınirsız tüketim isteklerinin Sınırlı kaynaklarla en iyi nasıl tatmin edileceğini inceleyen bilim dalı olarak tanımlanır. Dünyadaki kaynakların sınırlı olduğu bir gerçekliktir. Özellikle de günümüz itibarıyla bu gerçeklik daha da yakıcı
olmak
tadir. Ancak insanların sınırsız tüketim istekleri ya da tatmin olgusu tartışma konusudur. Her şeyden önce insanın sınırsız tüketim arzusu gibi bir özelligi veya
doğası söz konusu değildir. Olamaz da! Bu, kapitalist sistemin yaratmış olduğu tartışmalı insan şekillenmesinin bir sonucudur. Toplumsal mühendislik yoluyla yaratılan bu şekillenme, sistemin
tüketim kültürü ile birlikte ele alındığında daha iyi anlaşılacaktır. Dolayısıyla kapitalist sistemin 'insan' veya 'toplum' tanımından hareketle ekonomiyi ele alamayacağımızı daha
baştan belirtmek yerinde olacaktr.
Kelam ilminin tanımı şöyle yapılmaktadır:
"İslam dininin iman esaslarını ve davranışlarla ilgili temel ilkelerini naslardan hareketle belirleyen,onları nasların bütünlüğü çerçevesinde temellendirip akli yöntemlerle destekleyen ve karşı fikirleri eleştirip cevaplayan bir ilimdir."
Descartes en mükemmel varlık olan Tanrı fikrini şekil ve sayı fikri gibi zihnimizde hazır bulduğumuzu ve buradan hareketle Tanrı'nın varlığına ve hatta O'na ait sıfatların sayı ve şekillere ait sıfatlar kadar gerçek ve matematiksel bir hakikat kadar doğru olduğunu iddia eder.
Hep böyle olmadı mı? Huzur küçük bir hareketle bozulmadı mı?
“ İnsanların, hakkında çok az şey bildiğimiz duygusal güçleri, onları kendi İnsanî çıkarlarına ters düşen kamplara katacak kadar kuvvetli olduğu sürece, bu insanların ekonomik yargılardan hareketle kendilerini yeni bir dünyanın inşasına adayacaklarına nasıl inanabiliriz? Attila Jösef
Temel eğitim alan bir Kung Fu talebesi gerekli bedensel niteliklere kavuşabilmek için "kasıtlı hareketler"i de içeren bir dizi çetin idmandan geçmek zorundadır. Günler, yıllar süren beden eğitiminin ardından onun kontrollü vuruşları, ayak darbeleri ve blokları öyle bir zihinsel aşamaya gelir ki, söz konusu hareketler kendiliğinden tepkiler halini alır. Gelmekte olan herhangi
bir tehlike, varlığının artık ayrılmaz bir parçası olan dikkatle geliştirilmiş koruyucular refleksleri sayesinde sezgisel veya "doğal" bir hareketle bertaraf edilir. Öncenin planınlı hareketleri düşünülmeksizin yapılan içgüdüsel eylemlere dönüşmüştür. Hasmının, başını hedef alan yumruğundan sineği savar gibi kolay bir hareketle sıyrılabilir.
Halkın Zenaat bilgi ve becerisinin milleti zenginleştiren ve kuvvetlendiren görünmeyen Kapital’i oluşturduğunu, bu bilgi ve becerinin desteklenmesinin, Ordunun talim ettirilmesi gibi, milletin bağımsızlığını korumanın bir tedbiri olduğunu kabul ediyordu. O bu görüşten hareketle çırak okulları, tamamlayıcı Zenaat okullari ve basit tarım okulları gibi alt seviyede Zenaat
eğitimi veren kurumları açmaya başladı. Böylece sanayi eğitim sisteminde yapılacak olan genel raform için yol açılmış oluyordu.