Walter LaFeber
Walter LaFeber

Şanına yakışır bir şekilde, Eyfel kulesinin tam önünde, Nike giysileriyle poz vererek, McDonald's'ın promosyonunu yapması, ziyaretinin doruk noktasıydı. On dokuzuncu yüzyılın sanayi harikasının dibinde, sanayi devrimi sonrasının üç harikası poz vermekteydi: Nike, McDonald'S ve Jordan.

Gülcandan Baydar
Gülcandan Baydar

gemiler geçip gidiyor
gözlerimden perdeleri aralayarak
gemiler geçip gidiyor
siyah giysileriyle
mavileri yararak
ayrılığın avuçlarında koyup beni
gözlerimde siyah nokta kalarak
gemiler geçip gidiyor

Raif Özben
Raif Özben

kadınları kim düşlemez yeri geldikçe
sizlerden biri sayılır yaklaşın bakın
içinde eğri büğrü çizgileriyle
ya da ütüsü bozulmuş giysileriyle
sizi de anlatır biraz iyice bakın
yaklaşın hırpalamayın bırakın

Hayri Demir
Hayri Demir

Meclis'e Kürt millî giysileriyle giren Dersim mebusu Hasan Hayri ve arkadaşları, Kürt ve Türk halklarının birliği ve kardeşliğiyle ilgili çok alkış alan bir konuşma yaparlar. Ancak 3, yıl gibi bir süre sonunda Hasan Hayri, aynı konuşma gerekçe gösterilerek" bölücülük" suçlamasıyla idam edilir.

Nicholas Goodrick-Clarke
Nicholas Goodrick-Clarke

"1857 yılında başkentte oturan Yahudi sayısı sadece 6.000 iken, 1910’da bu sayı 175.000'i bularak toplam kent nüfusunun yüzde 8’ini aşmıştır; bazı mahallelerde de yerel halkın yüzde 20’sini oluşturur. Bu doğu Yahudileri geleneksel giysileriyle dolaşır, yoksul tüccar veya seyyar satıcı geliriyle kıt kanaaı geçinirler. Völkisch yaklaşımlı Almanların kentin etnik

dokusuna ciddi bir tehdit oluşturan bu yeni İstilası kaygıyla izlemiş olması gerekir. Bu tepkinin ilk örneği Hitler'in kent merkezinde, böylesi Yahudilerle ilk karşılaşmasını anlayışında görülür."

Ferruh Tunç
Ferruh Tunç

Esen rüzgara doğru ağıt yakan
Selin götüremediği kütüğe tutunan
Yas törenlerine gündelik giysileriyle katılan
Ak yazmalı kadınların çocuklarıydık biz.
Belki de bu yüzden, ölüme böylesine hazırlıkdık.

Jean-François Bayart
Jean-François Bayart

Günümüzde, kimlik yanılsaması sorununu gündeme getirmeyen her­ hangi bir uğraş yok gibidir. Toplumların arasındaki engellerin kalkma­sı gibi genel bir harekete-"evrenselleşme", "küreselleşıne"- dinsel, ulusal veya etnik olabilen özgül kimliklerin keskinleşmesi eşlik etmek­tedir. Folklorik Schaben giysileriyle fotoğraf çektiren Heidegger'in pa­radoksu da zaten buydu.