Şanına yakışır bir şekilde, Eyfel kulesinin tam önünde, Nike giysileriyle poz vererek, McDonald's'ın promosyonunu yapması, ziyaretinin doruk noktasıydı. On dokuzuncu yüzyılın sanayi harikasının dibinde, sanayi devrimi sonrasının üç harikası poz vermekteydi: Nike, McDonald'S ve Jordan.
gemiler geçip gidiyor
gözlerimden perdeleri aralayarak
gemiler geçip gidiyor
siyah giysileriyle
mavileri yararak
ayrılığın avuçlarında koyup beni
gözlerimde siyah nokta kalarak
gemiler geçip gidiyor
kadınları kim düşlemez yeri geldikçe
sizlerden biri sayılır yaklaşın bakın
içinde eğri büğrü çizgileriyle
ya da ütüsü bozulmuş giysileriyle
sizi de anlatır biraz iyice bakın
yaklaşın hırpalamayın bırakın
Meclis'e Kürt millî giysileriyle giren Dersim mebusu Hasan Hayri ve arkadaşları, Kürt ve Türk halklarının birliği ve kardeşliğiyle ilgili çok alkış alan bir konuşma yaparlar. Ancak 3, yıl gibi bir süre sonunda Hasan Hayri, aynı konuşma gerekçe gösterilerek" bölücülük" suçlamasıyla idam edilir.
"1857 yılında başkentte oturan Yahudi sayısı sadece 6.000 iken, 1910’da bu sayı 175.000'i bularak toplam kent nüfusunun yüzde 8’ini aşmıştır; bazı mahallelerde de yerel halkın yüzde 20’sini oluşturur. Bu doğu Yahudileri geleneksel giysileriyle dolaşır, yoksul tüccar veya seyyar satıcı geliriyle kıt kanaaı geçinirler. Völkisch yaklaşımlı Almanların kentin etnik
dokusuna ciddi bir tehdit oluşturan bu yeni İstilası kaygıyla izlemiş olması gerekir. Bu tepkinin ilk örneği Hitler'in kent merkezinde, böylesi Yahudilerle ilk karşılaşmasını anlayışında görülür."
Esen rüzgara doğru ağıt yakan
Selin götüremediği kütüğe tutunan
Yas törenlerine gündelik giysileriyle katılan
Ak yazmalı kadınların çocuklarıydık biz.
Belki de bu yüzden, ölüme böylesine hazırlıkdık.
Günümüzde, kimlik yanılsaması sorununu gündeme getirmeyen her hangi bir uğraş yok gibidir. Toplumların arasındaki engellerin kalkması gibi genel bir harekete-"evrenselleşme", "küreselleşıne"- dinsel, ulusal veya etnik olabilen özgül kimliklerin keskinleşmesi eşlik etmektedir. Folklorik Schaben giysileriyle fotoğraf çektiren Heidegger'in paradoksu da zaten buydu.