Kenneth Garden
Kenneth Garden

Amel, nefiste hikmet ve cesaret gibi faziletlerin yerleştirilmesi ve ahmaklık, korkaklık ve acelecilik gibi reziletlerin ortadan kaldırılması İle ahlâk kurallarına uygun bir şekilde eğitilmesine bağlıdır. İnsanlar arasındaki genel eğilim öfke, açlık ve cinsellik gibi dürtülerden kaynaklanan arzuların isteklerini yerine getirmek olduğu için ahlâk eğitimi gereklidir,

Gazâli bu arzular için de kullanım alanları olduğunu yazar, İnsan ruhunun şeylerin hakikatinin bilgisini elde etmesi İçin bu dünyada var olması zorunludur ve o bu dünyada var olmak için bir bedene ihtiyaç duyar, Beden ise kendisini savunmak için öfkeye, kendi varlığını devam ettirmek için iştaha ve türün devamını sağlamak için cinselliğe ihtiyaç duyar.

Gazâli bedeni beslemeyi kişinin savaşa gitmek için at beslemesine benzetir.“ Fakat ne yazık ki insanların çoğu için bedensel arzuların doyurulması amaca götüren bir yol olmaktan ziyade kendi başına bir amaç haline gelir. Bu durum kişinin dünya işlerine çokça dalmasına ve ahiret mutluluğunu elde etme hedefinde gevşek davranmasına sebep olur. Dolayısıyla arzuların

evcilleştirilerek kontrol altına alınması -amel ilim elde etmeye yoğunlaşmanın ön şartı haline gelir.

Arzular evcilleştirilerek kontrol altına alındığında, akıl bilgi peşinde koşmak için özgür hale gelir ki, bu bilgi öyle sıradan bir bilgi değildir, En nihayetinde elde edilmek istenen bilgi Allah bilgisidir.

Paul A. Erickson
Paul A. Erickson

Psişik birlik doktrini 18.yüzyıl aydınlanmasının her insanın ilerleyebileceği/gelişebileceği inancının bir devamını temsil etti.

James Bridle
James Bridle

Somurge başsavcısının 1957'de İngiliz valisine yazdığı satırlarla söylersek, Kenya'daki vahşet “Nazi Almanyası ve Komünist Rusya'daki şartları anımsatıyordu) maalesef.”17 Ama aynı başsavcı gizli tutulduğu sürece bu şartların devamını sağlayan yeni mevzuatı yazmayı kabul ediyordu: “Madem günaha girmemiz şart, en azından kimseler bilmesin,” diyordu. “Miras

Operasyonu” emperyalızme imkân tanıyan şiddet ve baskı rejimini gizlemek adına yürütülen planlı ve bilinçli bir çabaydı; tarihin bu şekilde manipüle edilmesi Britanya İmparatorluğu'ndan miras kalan örtülü iktidarı, eşitsizliği ve ırkçı politikaları görmemize mani oluyor. Dahası, neden olduğu gizleme alışkanlığı bu tür suiistimallerin günümüzde de devam

etmesini sağlıyor. Sömürgeleştirilen Kenya'da geliştirilen işkence teknikleri İngiliz Ordusu'nun Kuzey İrlanda'da uyguladığı “beş teknik”te billurlaşmış, ardından da CIA'in “gelişmiş sorgulama” ilkelerine girmisti.

A. Raif Öztürk
A. Raif Öztürk

Kur'an'da bildirilmiştir ki ;
"Her şey Allah'ı (c.c) övüyor." Fakat NASIL ?
Mesela şöyle bir haber duysanız veya okusanız ;
"Japonlar öyle bir makine icat etmişler ki ,makinenin bir tarafından ot veya saman attığınızda,diğer taraftaki musluklarından saf,temiz,yağlı ve bol mineralli ve vitaminli bir mayi (yani süt ) çıkıyor" diye bir haber duysanız , o

Japonları daha çok takdir etmeye başlarsınız, değil mi ?
Haberin devamını okuduğunuzda ; -"O makineye siz ot veya saman atmasanız bile, o makine kendisi dolaşarak bu ham maddeleri kendisi bulup içine alıyor,yine süt üretebiliyor.. devamında makine aynı hammaddelerle ,ayrıca yün de üretiyor.. haberin devamında..
"O makineyi birkaç yıl kullandıktan sonra, o makine

kendisi gibi bir veya birkaç makine daha,yine kendisi üretiyor" denilse ,
o Japonları ,sadece o makine nedeniyle öve öve bitiremeyiz değil mi ? Şimdi lütfen! Bu konuya iyice odaklanarak düşünelim; İnsanlık tarihi boyunca var olan inek,keçi,koyun,tavuk, hatta manda,deve vs. işte böyle HARİKA bir makinedir... Bu gibi tüm hayvanlar,yukarıda arz edilen hayret verici işleri ve

üretimleri mütemadiyen,sürekli yapıyorlar.Üstelik de bizlere lojistik destek de sağladıkları gibi et,süt,deri ve yünden başka bizlere,lojistik ve yük taşıma saban sürme hizmetleride veriyorlar.Şimdi yukarıdaki varsayım misaldeki Japonları öve öve bitiremezken
,bu hayvanlar ve bizlere sundukları menfaatler,LİSAN-I HALLERİYLE bizlere,
Yüce Yaratıcı olan Allah'ı

(c.c) tanıtmıyorlar mı ?
Onun (c.c) İlim ve Kudretinin sınırsızlığını takdir ettirmiyorlar mı ?
O'nu (c.c) takdis ederek övmüyorlar mı?...

Mahmut Dipşar
Mahmut Dipşar

Bir davette bir köle sıcak çorbayı Hz. Hüseyin'in üzerine dökünce köle, Âl-i İmrân Suresindeki "kızgınlığını yenenler.." ayetini okuyor. İmam "yendim" diyor. Köle affedenlerle ilgili kısmı okuyunca "affettim" diyor. Ayetin devamını okuyor: "ihsan ederler (Allah ihsan edenleri sever.)" İmam "seni azad ettim" diyor.

Ebu Haşim El-Hicazi
Ebu Haşim El-Hicazi

Biiznillah İslâm, yeniden yeryüzüne barışı, adaleti, huzuru, saadeti getirecek ve devamını sağlayacaktır...

Destina
Destina

Cesaretten yoksun büyütülüyorduk çoğu zaman. İlk adımı beklerken böyle benim gibi bakakalıyordu çoğu kadın uçup giden aşkın ardından.
'Ey aşk!' ile başlasaydık cümleye belki de devamını getirirdi sevilen.
Olmayanı var etmeye alışkındık biz kadınlar. Doğurgandık en azından, yeryüzünde olmayan bir canlıyı doğurup büyütürdük, ne kaldı ki aşk

doğurmak
Biz isteseydik aşık da olurduk, aşık da ederdik.

Rami Bleckt
Rami Bleckt

Büyük İşler her zaman egonun yok olması ile başlar.
Gelişmeyi hedef olarak seçmek çok akıllıca bir şey değildir çünkü gelişmenin sonu yoktur.Hedef sadece var olan şeylerin devamını getirmek ya da var olan şeyleri değiştirmek değil, ayrıca bir şeyleri yeniden dönüştürmek olmalıdır.
Kendinize sürekli şunları söyleyin:"Kader bana ne kadar zor dersler

verirse versin bu dünyaya ışık ve sevgi yayacağım, çevremdeki insanlar bana kötü davransalar bile,ben yine de hoşgörülü olacağım.Tanrı'nın hizmetçisi olarak çalışıp her zaman bu dünyaya ışık ve sevgi yayacağım.
Doğu felsefesine göre; zihinsel seviyenin amacı,doğru hedeflerin seçilmiş olmasıdır.İnsanın hedefi yoksa kendine bir hedef bulmalıdır.