Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin: daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi

nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... İçimizde şeytan yok... İçimizde aciz var... Tembellik var... İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var...

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

“İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi

nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… İçimizde şeytan yok… İçimizde aciz var… Tembellik var… İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var… Hiçbir şey üzerinde düşünmeye hatta bir parçacık

durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.”

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi

nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması... İçimizde şeytan yok. İçimizde aciz var. Tembellik var. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

İsteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi mesulünü bulmuştum: buna içimizdeki şeytan diyordum, müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi

şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… İçimizde şeytan yok, içimizde acz var, tembellik var, iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var.

Harun Gökbulut
Harun Gökbulut

GÖZLER
Mucize sarayların giriş kapısı
İnsanda bir çift şeffaf çekmece
Ruhun saraylarına açılan bilmece
Bin kitabı bir bakışta anlatan tek hece
Bazen sevgi toplar arı gibi
Bazen acıyla kanatlanır gece gece
Kimi zaman da göğe çıkar bilgece
Benlik evinde kristal bir avize
Işıktan şiirler yazar dize dize
Bir aynadır,tercüman

olur kalbimize

Bir tek cilvesine dünyayı vermem
Güneşten daha parlak aydan yüce
Hayretim artar onu aynada görünce
Gkblt /2017

A.Cenani Gürbüz
A.Cenani Gürbüz

Talihin garip cilvesine bakın ki İnönü'nün oğlu Erdal İnönü CHP Genel Başkanı olmuş doğudaki bölücülerle işbirliği yaparak HADEP'in meclise girmesini sağlamıştır.

Alan Palmer
Alan Palmer

Onun öldüğü tarih ve kaderin
bir başka cilvesine işaret etmektedir. Belgrad'da celladm
yağlı kementi Kara Mustafa'nın boynunda sıkışırken,
uzaklarda, bir zamanlar "Türk geliyor," diye korkan Viyana,
Estergom kent ve köylerinde kilise çanları bu sefer
Noel'i kutlamak için çalıyordu. Hiristiyanların baş belası
olan bu adamı dindaşları 25

Aralık günü idam etmişlerdi.