-"Herkes 'eren'i bilebilir mi hiç?"
Ya gerçekten herşey bir kurgudan ibaretse?
Ya kurgu diye birşey yoksa?
Kim bilebilir ?
Rüyamdaki bebeğin neyi eksikti acaba; karnı mı
acıkmıştı, altımı kirlenmişti, neden benden yardım istemişti?
Belki de sevgiye susamıştı küçük bebek. Ancak kundaktaki
bebek sevgiyi bilebilir miydi? Gerçekte, sevgi kitaplardaki
gibi huzurlu muydu? Ya da bir şarkının nakaratına takılıp
kalmak mıydı huzur? Ne çok soru işareti vardı aklımda.
"Hâlâ severken yaşamayı, çekip gitmektir ölüm ya arkanda kalan insanlar... Giden olmak mı koyar insana, yoksa kalan olmak mı? Kim bilebilir ki? Kimse, hiç kimse..."
Canını yakanın ne olduğunu bilmiyorsan, nasıl çözüm bulabilirsin derler. Asil soru şu olmalı: Canının yandığını bilmiyorsan canını yakanın ne olduğunu bilebilir misin?..
Sen doğusun sen de batı diyenler
Med olmadan cezir anlamlanır mı?
Kürt olanı Türk'ten ayrı sananlar
Tırnağın etinden ayrı olur mu?
Mezhebi mezhepten ayrı görenler
El değmemiş çınar dalsız olur mu?
Alevi'yle Sünni’yi düşman bilenler
Kardeşin kardeşe kini olur mu?
Edirne’den Kars’a memleket bizim
Amed’le
İstanbul bağımda üzüm
Yerköy’ü, Dersim’i; sağ ve sol gözüm
Görmeyen gözlerle yol gidilir mi?
Hariçten gazele; budur tek sözüm
Sorun bizde ise, bizdedir çözüm
Yürekten birliktir, özüm ve sözüm
Ben olmayan beni bilebilir mi?
Kays Mahfi
Bilgi bir çeşit güçtür ama cebir de güçtür. Çok fazla şeyi bilebilir ama onları değiştirecek güce sahip olamayabilirsin, çünkü kaba kuvvetle çevrelenmişlerdir, demişti Van Korsika'dan dönüş feribotunda.
Gerçek güç nedir o zaman? diye sormuştu Ani.
Şaka yollu, Ani'nin şakağını hedef alıp parmağını koyarak, silah, demişti Van.