Şimdi düşününüz; siz bir dinin mensubusunuz ve o dinin Peygamberi(SAS) ne diyor: “İki günü birbirine eşit olan insan zarardadır.” Bunu Müslümanlar kâfi derecede göz önüne almadılar. İnsanların dikkatini buna çekmediler. Demek ki İslam dini sizden her gün yeni bir şey istiyor. Yani bu soruyu her Müslüman’ın kendisine sorması lazım.
Şimdi düşününüz; siz bir dinin mensubusunuz ve o dinin Peygamberi ne diyor : " İki günü birbirine eşit olan insan zarardadır. " Bunu Müslümanlar kâfi derecede göz önüne almalıdır.
Amerika'yı Kristof Kolomb'dan önce müslümanlar keşfetti!
Tamam, Avrupalılar bugün bizden üstünler fakat o günlerde değillerdi. Onlar nasıl 10. yüzyıldan 16., 17. hatta ve hatta 18. yüzyıla kadar İslam bilimlerinden buldukları bütün müspet ilimleri, pozitif unsurları aldılarsa, biz Müslümanların hiç korkmadan bugün Avrupalıların ulaştıkları bizde olmayan bütün unsurları, bütün buluşları almak için bir yarış
içerisine girmeliyiz. Mesela Japonlar bunu yaptılar. Biz Müslümanlar kadar bilimsel bir geçmişe sahip değilken, müthiş şeyler yaptılar fakat biz hâlâ yerimizde sayıyoruz.
Miladi 850 yılından itibaren, 16.yüzyılın sonuna kadar Müslümanlar ilimde mütemadiyen yeni şeyler keşfettiler.Yeni ilimler kurdular, eski ilimleri geliştirdiler ve ilerde kurulacak bazı bilimlerin temellerini attılar.Ondan sonra ilimler tarihinde önderliklerini yavaş yavaş kaybettiler.
Şimdi düşününüz; siz bir dinin mensubusunuz ve o dinin peygamberi ne diyor: "İki günü birbirine eşit olan insan zarardadır." Bunu Müslümanlar kâfi derecede göz önüne almadılar. İnsanların dikkatini buna çekmediler. Demek ki İslam dini sizden her gün yeni bir şey istiyor. Yani bu soruyu her Müslüman'ın kendisine sorması lazım. Nasıl ki bir tüccar, "Bugün kazancım ne
oldu?" diye her gün kendisine sorarsa bizim gibi bilimle uğraşanlar, hayır yapmak isteyen insanlar da kendine her zaman "Bugün ne öğrendin, bugün yeni
bir hayır işledin mi?" diye sormalıdır.
Biz Müslümanlar hiç korkmadan bugün Avrupalıların ulaştıkları bizde olmayan bütün unsurları, bütün buluşları almak için bir yarış içerisine girmeliyiz. Mesela Japon’lar bunu yaptılar. Biz Müslümanlar kadar bilimsel bir geçmişe sahip değilken müthiş şeyler yaptılar fakat biz halâ yerimizde sayıyoruz.
"Yunanlıları okuduğunuz zaman onların aletlerinin nasıl ortaya çıktığını kolay kolay anlamıyorsunuz, kendinizi zorluyorsunuz. Fakat Müslümanlara gelince Müslümanlar merhale merhale veriyorlar ve onların heyelanlarını, duydukları sevinçleri bile hissediyorsunuz."