![Burak Çapraz](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
![Abdullah Erol](images/avatarlar/pexels-marius-venter-165.png)
Totaliter sistemlerde “inanç” siyasi egemen dinin belirttiği sınırlar içinde hareket etmektedir. Baskın, egemen olan siyasi din diğer “inanç” sistemlerinin sınırlarını belirlediği gibi onları terbiye etmeye de çalışır. Bugün modem devletlerin en belirgin özelliklerinden bir tanesi de egemen bir “din” -bu ideoloji de olabilir- farklı inanç sistemlerini denetim
altına alıp sınırlandırabilir. Bu nedenle farklılıkların var olması ve de varlığını devam ettirmesi önemli ölçüde devamlılık açısından uzun soluklu olmayabilir. Günümüz toplumlarında politik sistemler egemen din ya da ideoloji üzerinden şekillenmektedir. “Prodigal” 122oğulu ümit ile bekleyen kilisenin bağrına dönmez engellenir iken oğul Leviathan'ın korkunç
kucaklamasına maruz kalıyor ve tam olarak da totaliter bir karaktere bürünerek modern devletin bütün haşmetiyle ortaya çıkmasını sağlıyor.
“Totaliter sistemler, ya toplumun kapalı, kendine yeterli bir içkinliği ile Tanrı'nın yerini alıyor ya da Yeni Ahit'in ünlü cümlesini kötüye kullanarak: “Sezar'a ait olanı Sezar'a ve Tanrı'ya ait olanları Tanrı'ya”
vererek varlığına devam eder. Totaliter Sezar, Tanrıya ne verilebileceğine karar verir. Artık Tanrı, siyasi birliğin amacı değil, aracı durumundadır. Efsanevi ifadesi olarak hizmetkâr ve aracıdır. Toplum, Tanrı'yı yansıtmıyor; Tanrı, toplumun yansımasıdır. Bu yansıma totaliter rejimlerin, kendi ürettiği tanrıya hayranlığı anlamına gelmektedir. Böylece, son kertede,
eğer totaliter devletler Tanrı'nın adını kullanıyorsa aslında en üst imaja olan ihtiyacını ve hayranlığını göstermektedir. 2
![İzzettin ÖNDER](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
Özelleştirmenin ne olduğunu AKP bilmiyor mu;özelleştirmelerin nasıl bir halk ve ülke düşmanlığı ve tam bir facia olduğunu yeni sömürgeleştirme politikası olduğunu bu mozaik parti bilmiyor mu!Babalar gibi satarım mantıksızlığının köklerinde,1980'lerin başlarında yaşanan ünlü köprüyü satarım düzeysiz tartışma efeliği yatmaktadır.Bugünkü politikalar
1980'lerin,IMF destekli uzantısıdır.
(Cumhuriyet,17 Haziran 2003)