Her şey böyle başlamaz mı zaten? Hep inanacak bir nedenin vardır, uğruna ölmeye değecek bir neden. Çok geçmeden bu neden uğruna öldürürsün. Çok geçmeden bu sebep masum insanları öldürmeye değecek bir neden haline gelir.
Yıllardır insanlar doğru ya da yanlış olduğuna inandıkları şeyleri değil, liderlerini memnun edecek şeyleri yapmışlardı.
Yaptığının bir amaca hizmet ettiğini düşünebilirsin. Ama bu onlar için yeterli değil. Onlar senden ne isterlerse onu kanıtlamanı istiyorlar; sence yanlış olsa da, sence amaçsız olsa da bunu yapmanı istiyorlar. Körü körüne bağlı olduğunu kanıtlamanı istiyorlar.
Kadınlar düşman tarafından defalarca tecavüze uğramıştı ve sonra kurtarıcıları tecavüz etmişti.
- "Madem masumsun neden kaçtın?"
- "Kaçtım, çünkü beni takip ediyordunuz. Başka nedeni yok."
- "Bu hiç mantıklı değil."
- "Bence de, ama gerçek olan bu. Eğer bir kere takip edilirseniz kesin tutuklanırsınız. Eğer bir kere tutuklanırsanız kesin suçlusunuzdur. Buraya masum insan getirilmez."
Ama belki de dava örtbas edilmişti. Eğer bu doğruysa, Leo da bilmeden bu sessizlik orkestrasında bir çalgı olmuştu.
