Milletler sıçrayarak veya koşarak ilerlemez, adım adım ilerler. Eski çağlarda Makedonya tek bir hükümdarlık devresinde Asya’yı Çanakkale Boğazından İndus(Sind) Nehri’ne kadar almıştı; fakat tek bir günde kaybetti. Roma ise muazzam imparatorluğunu uzun zamanlar süren çekiç darbeleriyle birbirine kaynatmıştı.
Barış zamanındaki siyasal baskılar gibi savaş zamanındaki sebepsiz zulüm de ejderin dişleri gibidir, buradan er geç derin nefret ve kinle ateşlenmiş silahlı adamlar fışkırır.
Askeri mekteplerde görülen fena bir hal daha vardır ki, bu da büyük adamların oğullarının daha talebe sırasında otururlarken büyük rütbeler kazanmalarıdır. Bu imtiyazlı talebe tabii derslere karşı büsbütün lakayt kalıyor; bu taze dimağlar, daha şimdiden çabuk yükselmenin en kısa yolunun iltimas olduğunu öğreniyorlar.
