Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

Arada bir sesini duymayı o kadar çok istiyorum ki. Kulaklarımın için de o heyecan dolu "seni çok seviyorum” diyen sesini. Ben senin sadece sesini duymaya bile razıyım.

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

Eskiler derler ki "İnsan insanın ağusunu alır."

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

Sevgisine beklediği tek karşılık yine sevgi idi.

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

Beni bıkmadan usanmadan dinleyecek birilerine ihtiyacım vardı.

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

Cumhuriyet devrimlerinin hâlâ tamamlanamadığı Türkiye'de yaşam çok zor, hem de herkes için.

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

O, bir fırtına kuşuydu, en ağır rüzgarda bile, rüzgara karşı uçtu...

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

Özlemekten, sevmekten hiç vazgeçmiyor.

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

Yaşamı, hep düzeyde yaşayanlar için her konuda konuşmak, yorum yapmak çok kolay.

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan oluşur. Kabil midir bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de kütlenin bütünü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki bir cismin yarısı toprağa bağlı kaldıkça, öteki yarısı göklere yükselebilsin?

Şengül Hablemitoğlu
Şengül Hablemitoğlu

"Kadınların insan Hakları" konusu, Cumhuriyetimizi kurarken 1920'lerde Mustafa Kemal'in gündemindeki öncelikli konu idi... Mustafa Kemal ülkemizin az gelişmişlikten kurtulma ya da çağdaşlaşma süreci içinde ilerlemesinin, iki cinsiyetin birlikte yol alması, devrimlerin birlikte geliştirilmesi ile mümkün olabileceğini ön görüyordu.