Michael Tanner
Michael Tanner

Ne olduklarını tam olarak kavradığımız sürece, görünüşlerle ilgili hiçbir sorun yoktur. (Bu düşünce her zaman Nietzshe'nin yapıtında temel bir motif olacaktır.)

Michael Tanner
Michael Tanner

Ne var ki Nietzsche, müziğin olmayışı yüzünden Shakespeare'i tam eğitimli bir tragedya yazarı olarak göremeyecektir.

Michael Tanner
Michael Tanner

Dinleyin beni! Çünkü ben böyle böyleyim. Her şeyden önce, olmadığım şeyle karıştırmayın beni!

Michael Tanner
Michael Tanner

Şimdi serpilip gelişen bir Nietzsche endüstrisi var ve neredeyse kesin bir biçimde, böyle tamamen farklı düşünce ve karşıt-düşünce okulu için onun sahip olduğu çekicilik yüzünden, her yıl diğer kimi düşünürler hakkında yayınlanan kitaplardan daha çoğu onun hakkında yayınlanmaktadır.

Michael Tanner
Michael Tanner

Nietzche, her ne pahasına olursa olsun,her şeyin bir eylem sorunu değil de tartışma sorunu yapıldığı bilgi dünyasıyla bir ilişiğinin olmasını istemiyordu.

Michael Tanner
Michael Tanner

Nietzsche'nin 1890 ile 1990 yılları arasındaki dönemde Almanya’daki etkisini araştıran yeni bir üst düzey çalışma (Aschheim 1992), onun yapıtından etkilenmiş olanlar arasında “anarşistleri, feministleri, Nazileri, dindar tarikatçıları, sosyalistleri, Marksistleri, vejetaryenleri, avantgarde sanatçıları, kültür fizik düşkünlerini ve önde gelen tutuculan’ sayar;

kuşkusuz bu liste daha da uzatılabilir.

Michael Tanner
Michael Tanner

Onun düşünceleri çoğunlukla belirli bir düzene sahip değildir. Bu, onun düşüncelerine göz atmanın, diğer filozofların düşüncelerine göz atmaktan daha kolay olacağı ve onun sık sık dile getirilen sistem düşmanlığının ancak sağlam bir bilinçle yapılabileceği anlamına gelir.

Michael Tanner
Michael Tanner

Doğal üslupçu olduğundan, onun karalamaları birçok filozofun bitmiş ürününden çok daha fazla okuma zevki verir.

Michael Tanner
Michael Tanner

Onun yazdığı neredeyse son sözcükler şunlardır: "Aslında alışkanlıklarımın, hatta içgüdülerimin ona karşı ayaklandığı
bir ödevim var: Dinleyin beni! Çünkü ben böyle böyleyim. Her
şeyden önce, olmadığım şeyle karıştırmayın beni!"
Onun bunu yazdığı yüzyılda, onun birkaç okuru, hatta onun hakkında bir şeyler duymuş olan daha da az kişi bu

sese kulak vermemişlerdi.

Michael Tanner
Michael Tanner

"Nietzche" hayret edilecek ölçüde birbirinden farklı görüşleri olan birçok kişinin, onun adını kullanarak kendilerini haklı çıkarmaya çalıştıkları figürdür.

Michael Tanner
Michael Tanner

Nietzsche yüzyılın ilk yıllarında yaygın ve çok yanlış
olarak İngilizceye ya da tuhaf bir biçimde ona benzeyen bir dile
çevrilmiştir. Böylesi bir dil kullanımının önde gelen tüm tuhaflıkları nedeniyle -ya da kısmen bu nedenle- Nietzsche’nin yapıtlarının çevirisi neredeyse elli yıl boyunca böyle kalmıştır.

Michael Tanner
Michael Tanner

Nietzsche yayınladığı şeyin bitmiş hali üzerine çok emek harcayan biriydi, bunun yanında kullanılan üslubun yapıta zorunlu olmayan bir eklenti olduğunu düşünecek son kişiydi. Doğal üslupçu olduğundan, onun karalamaları birçok filozofun bitmiş ürününden çok daha fazla okuma zevki verir. Ama onun yayınlanmış düşünceleri, kendi taslaklarıyla

karşılaştırıldığında, ikisi arasındaki ayrım, herhangi bir kişiyi onların değerce eşit olduklarını düşünmek konusunda temkinli kılacak kadar açıktır.

Michael Tanner
Michael Tanner

Kimileri "gerçek" Nietzsche’nin, yayınlanmış yapıtlarında gizli kalmış birtakım şeylerin işlenmiş -oldukça iyi işlenmiş- biçimi olan yayınlanmamış notlarda kendini gösterdiği görüşünü bile savundular. Bu saçma tutum, ancak Nietzsche’den yola çıkarak ve aynı zamanda Nietzsche'yi eleştirerek kendi felsefesini pazarlayabilecek olan Heidegger tarafından savunuldu.

Michael Tanner
Michael Tanner

“Nietzsche" hayret edilecek ölçüde birbirinden farklı görüşleri olan birçok kişinin, onun adını kullanarak kendilerini haklı çıkarmaya çalıştıkları figürdür.

Michael Tanner
Michael Tanner

Yanlış okumalara ve çok kötü çarpılmalara neden olan başka bir etmen, Nietzsche'nin en azından 1872'den, belki de daha
öncesinden başlayarak kendi zamanının çoğunu yazmaya harcamış olmasının bir sonucudur. Bunun yanında, Nietzsche en az kitap haline getirdiği yazıları kadar notlar da alıyordu ve ne yazık ki bu yayınlanmamış yazılarının (Nachlass’ın) çoğu

günümüze kalmıştır... genellikle, Nietzsche’yle ilgili olarak kendi savundukları düşünceleri desteklediğinde, bu
uçsuz bucaksız Nachlass'tan ilgisiz alıntılar yapma yanlışına düştüler.