Menekşe Karaköse
Menekşe Karaköse

"Ölüler konuşur amirim. Ölüler anlatır. Ölüler bağırır. Ölüler isyan eder ve intikamlarını dünyaya sessiz gelen ama katillerini sağır eden bir çığlıkla, çıldırtarak alırlar."

Menekşe Karaköse
Menekşe Karaköse

“Bunca yol geldim de kimi sevdiğime mi karar veremedim? Nasıl da acizmişim… Nasıl da kullanmışım kendimi… Bir kitap uğruna hem de! Yazıldığı gibi olmuyormuş, anladım. Yazdığım gibi değilmiş olaylar… O karakterler… Asla! Asla benim ifadelerimdeki gibi değilmiş hissedilen… Fırıldak gibiyim, kendimi kullandım ayrı… Nisan'ı ayrı… Şule'yi ayrı! Kim okur ki

benim yazdığım kitabı? Okunacak kitap değil, yazmalıyım bunu da bir köşesine… Nisan gitti. Dönmem diyor. Şule bitti. Sevmem diyor. Lanet olsun ben bittim ama ruhum ölmem diyor! ” Bana aşk romanlarını sevdiren kitap

Menekşe Karaköse
Menekşe Karaköse

"Yeniden gökyüzüne baktım. Yüzümü kaplayan büyük yağmur tanelerinden birkaçını dilimle yakaladım. Bulutların arasından sızan gurultular şiddetlendi. Birden sağlam bir şimşek çaktı ve saniyesinde şiddetli bir gök gürültüsü patladı. O an mitolojik bir yaratık olmayı diledim. *Şimşek çaktı, gök gürledi, kafamın tepesine yıldırım düştü ve ben iyileştim.

Çünkü tüm suçlu gökyüzüydü.*"

Menekşe Karaköse
Menekşe Karaköse

Hasretine bağlandım eza vardı yokluğunda,
Yokluğunu öldürdüm ceza vardı bağrımda...

Menekşe Karaköse
Menekşe Karaköse

Nazara mı geldik sevgilim, acı'n işledi içime,
Azına da muhtacım yeter ki, aç bırakma beni sevgine...

Menekşe Karaköse
Menekşe Karaköse

"Sürekli düşüyordum. Nörolojik olarak denge sorunumun olmamasına rağmen biyolojik olarak tam bir salaktım; ayağım her şekilde, her yere takılabilecek kadar basiretsizdi. Ve her düşüşüm bir anımın kaybolmasına zemin hazırlıyordu."

#Tezahür
#KitaptanAlıntı