İnsan sevdiği zaman düşünmez.
Önceden, yaşamaya değmeyen bu hayatın artık bir anlamı, bir amacı vardı.
Aslında, sizi düşünen birileri var.
Ben yalnız aşk yapmayı seviyorum.
Tanrı kendi kullarını tanır.
Acaba böyle sürmeye devam edecek miydi, bu yaşam?
Aşağı yukarı bütün savaşçılar, kendilerini savunmak için savaşırlar. Öldürülmemek için, öldürmek.
Arzu olmadan, aşk olmadan yaşamaya değer mi?
Ben senin için ölü sayılırım. Bana bir daha yazma, hiç düşünme artık beni; ben de sana yazmayacağım. Bu acılarımızı deşmekten başka bir işe yaramaz.
Alman atasözünü hatırlatarak itirafta bulundu:
"Einmal ist keinmal" ( Bir kereden bir şey olmaz)
Her şey en güçlüye aittir, en kurnaz olana.
kadınların sezgileri kuvvetlidir, sevdikleri erkeklerin duygularını anlayan özel hisleri vardır.
Almanya'nın en güzel taşra bölgesinde sağlıklı ve güzel genç kızların bir araya getirileceği bir köy kuruldu. Öte yandan, askerlerden de genç, yakışıklı ve güçlü olanlar, en cesurları arasından komutanları tarafından seçilecekler. Köye gönderilecek ve orada sırasıyla kızlar arasından çocuk yapacaklarını kendileri seçecekler.
Nişanlımızla değil, erkeklerle, rızamız olmaksızın, bizim için seçtikleri çok cesur askerlerle. Böylece, benim gibi, yani bir doktorun uygun bulduğu tüm genç kızların bir araya getirildiği Bavyera'daki bir kampa gideceğim.
