Kaya Ulusay
Kaya Ulusay

Sigara raflarına baktı. Zor bir problemi çözmeye çalışır gibi gözlerini kıstı. İnsanı iliklerine kadar zehirleyen meretin bir sürü çeşidi vardı; onu öldürmek için farklı tatlarla sunulan alternatifler önünde sıraya dizilmişti. Kendini zehirlemenin bile bir kalitesi vardı anlaşılan. Az paraya daha tatsız, çok paraya daha keyifli ölüyordun. Şu garip dünyada ölmek

için ne kadar çok seçenek vardı ! Yaşamak içinse sınırlar belliydi.

Kaya Ulusay
Kaya Ulusay

İnsan denen varlığın kendisine çizilen ve yaşamaya mecbur bırakıldığı hayata karşı koymadan, bir kukla gibi işaret edilene boyun eğmesi midesini bulandırıyordu.

Kaya Ulusay
Kaya Ulusay

İlk anda köpekle oynadıklarını düşündüğü çocukların hayvana eziyet ettiğini fark etmesi uzun sürmedi. '' Çocuklar insanın acımasızlığının en somut temsili olmalı'' diye düşündü.

Kaya Ulusay
Kaya Ulusay

İnsanların tecrübe etmedikleri şeyler üzerinden telkinde bulunmasını hiç anlamamıştı zaten. Bazıları yapacakları telkinlerin insanlara yardımcı olabileceğini düşünecek kadar saf olabiliyor, bazılarıysa sırf konuşmak için boşboğazlık ediyordu.

Kaya Ulusay
Kaya Ulusay

Merak engellenemeyen bir arzuydu ve başkalarının hayatlarında olan biten, insan denen mahlukat için kendi hayatlarından daha bile önemliydi. Belki de değersiz hayatlarını başkalarının hayatlarında yaşayarak göz ardı ediyorlardı.