Hüdanur Yıldırım
Hüdanur Yıldırım

"İnsan içindeki kendini keşfettiği yerde özgürdü. Ve orada yaşamaya layıktı. İster yaşlı, ister genç, belki mutlu belki harap..."

Hüdanur Yıldırım
Hüdanur Yıldırım

"Ben en çok burada ben oluyordum. Zaten önemli olan da buydu, insan benliğindeki beni keşfedebildiği ölçüde özgürdü. Ve orada yaşamaya layıktı. İster yaşlı ister genç, belki mutlu belki harap..."

Hüdanur Yıldırım
Hüdanur Yıldırım

"Belki resimlerde kadınlar ölmezdi. Belki resimlerde hiçbir anne çocuğunu yalnız bırakmazdı..."

Hüdanur Yıldırım
Hüdanur Yıldırım

Rüzgar yüzünde soluklanırken kollarını alabildiğince açmıştı, parmak uçları burçaklara değerken gözlerini de yummuştu. Olduğu ortamdan soyutlandı, ama zihninde nerede olduğunu da kavrayamıyordu. Bu boşluk onu yorsa da hayal etmeyi denedi, kaşları çatıldı, daha çok üşüdü. Rüzgar kulaklarında uğuldarken bir yokluğun içinde dönüp durduğunu hissetti.

Hüdanur Yıldırım
Hüdanur Yıldırım

Ondan muhakkak bir demet karanfil alırdı her gün. Akşamın karanlığında trenden inenleri bekleyen herhangi birinin eline tutuşturuluvermek olurdu her çiçeğin sonu.Hiç değişmezdi bu. Gerçek sahibi saramazdı hiç o karanfilleri kollarıyla.

Hüdanur Yıldırım
Hüdanur Yıldırım

Benliğini bulmak, içindeki doğru yere ulaşmak istiyordu. Belki birazda başarabilirse ruhuyla tanışmak. Önüne koyduğu pek çok hedeften en zoru buydu gözünde. Ruhuna dokunmak... Gerçekten kim olduğunu anlayabilmek.

Hüdanur Yıldırım
Hüdanur Yıldırım

" İşte ben de durup; bu gidiş nereye diye soruyorum hep kendime ve sonra bu asra ayak uyduramadığımı iki kelimeyle özetliyorum: kalbim bu asrın dengi değil... "