Aç olduğumuzdan dolayı guruldamayız; sindirime nihayet ara verip temizleme sürecine zaman bulduğumuz için guruldarız.
Tükürüğümüzün içinde ağrı kesici de mevcuttur ve bu ağrı kesici morfinden bile daha etkilidir. Bu ağrı kesicinin adı opiorfindir ve kendisi 2006 senesinde keşfedilmiştir.
Pasta hamuru, pilav veya makarna gibi basit karbonhidratlar anında ince bağırsağa aktarılırlar. Burada sindirilirler ve böylelikle kısa zaman içinde kan şekerinin yükselmesine sebep olurlar.
Zencefil kökünde yer alan maddeler kusma merkezini; buna bağlı olarak da uyarıcıları bloke ederler.
Garip bir biçimde, her duyu hakkında rüya görmek mümkündür; yalnızca koku hakkında değildir. Rüyalar her daim kokusuzdur.
Elimize krem sürdüğümüz zaman, prensip olarak aynı sistemi kullanırız: Bakterileri bir yağ tabakasına kilitler, orada tutarız. O tabakayı yıkadığımız anda bakterilerden de kurtulmuş oluruz.
Enerji metabolizmasının ana ilkesi oldukça basittir: Bir elmanın olgunlaşması için doğa enerji harcar. Biz insanlar ise elmayı ağzımızda ufalttıkça ufaltırız ve moleküller dışında her parçasını vücutta yakarız. Bunun sonucunda özgür kalan enerjiyi de yaşamak için kullanırız.
Önceden kader olarak nitelendirdiğimiz şeylerin adım adım gidişatını çözümlüyor olmak oldukça ilgi çekici değil mi ?
Çölyak hastalığında buğday ve türevlerini tüketmek büyük iltihaplanmalara yol açabilir, bağırsaktaki tüylere hasar verebilir; hatta sinir sisteminin zayıflamasına bile neden olabilir.