Devlet toprak makinasını parçalar, tuğlalarından yeni işçiler yapar ve bunlar beyinin (despotun) düşüncesine boyun eğer.
Yazar, şair ve ressam vs. sanatçı yaptığı eserinde politik bir angajmana girmek zorundadır. Edebiyat bir politikadır.
Candide, hocası Pangloss'un eğitimi ile, her tarafı gezerek Tanrı'nın yarattığı bu dünyanın "dünyaların en iyisi ve mükemmeli" olduğunu yineleyip durmaktaydı. Başına gelen felaketler, zelzeleler, vahşet, barbarlık, tecavüzler bu dünyanın en iyisi ve mükemmeli olduğu fikrini zedeleyemeyecekti. Hem Avrupa, hem Doğu, hem de Amerika kıtalarında felaketten felakete koşan
Candide, bir bakıma Voltaire'in, Leibniz'deki "Tanrı dünyaların en mükemmelini yaratmıştır" fikrini alaya alışını göstermektedir.
Somali’de çekilen açlık yüzünden bir deri bir kemik kalanları seyrediyor ve çatal-bıçağımızı bir şövalyenin kılıç oynatmasını andırır biçimde kullanıyoruz.
Derrida,“Onların miras bıraktıkları parçaları sarsmak için bu kavramlara ihtiyacımız vardır” diye yazar.Bu kapama (tarihi sona erdirme) işleminin içinde öyle tehlikeli bir hareket vardır ki, her an dekonstrüksiyona uğrattığının ötesine her an düşebilir. Eleştirilecek bu kavramları (bir söyleminkileri) titiz ve dikkatli bir söylemle çerçevelemek lazımdır.
Koşullarını belirlemek; yetkin oldukları sınırlar ve ortamı,bağlı bulundukları makineleri göstermek gerekmektedir ve, aynı zamanda da açılan yarıktan daha adlandırılmayanı görmeye çalışmak, bu açılan yarıktan ışığı algılamaya çalışmak lazımdır. Bu nedenle signe (im) kavramı örnek bir kavramdır ve metafizik ile olan bağlantısı gösterilmiştir.
Biyolojistler pro-gramme yazımını öne sürmektedirler (canlı hücrelerin en temel enformasyon süreci).
filozof Gilles Deleuze Diyaloglar (Bağlam 1990) adlı kitabında Nietzsche’nin bir lafını tekrarlar: "Öyle görünüyor ki, sanatçı ve özellikle filozof bulunduğu çağın içinde bir rastlantıdır... Onun ortaya çıktığı yerde hiç atlamayan doğa, birden bire ileriye doğru sıçrar ve bu, neşenin sıçramasıdır"..