Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Ruhum, bir ağaç kurdu gibi beni kemirmekten başka ne yapıyordu ?

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Ben neydim ? Ruhum , bir ağaç kurdu gibi beni kemirmekten başka ne yapıyordu ?

 Yasemin Seven Erangin
 Yasemin Seven Erangin

""İlaçlarını almaya gidiyorum" dedim. Cevap vermedi, kafasını yüzüme çevirmedi. Ne zaman babamı ziyarete gitsem üç gün konuşmazdı benimle. "Dördüncü gün hadi kahve yap bana," dedi nazlı nazlı. Çıktım evden dönmek istemedim hiç. Anadolu eczanesine gittim. Sümeyra mutsuzdu bugün. İlaçları uzattı, "Selam söyle anneye," dedi. Olur dedim. Sevgilisiyle kavgalıydı yine.

Kıskanmıştı onu sevgilisi. Her akşam pos bıyıklı patronla mesai yapıyordu ve o mesai sabahı buluyordu. Gece nasıl geçerdi onlar için bilmezdi kimse. Kıskanmak için iyi bir sebepti bu. Yüzü paramparçaydı Sümeyra'nın. Eve döndüm. "Anne," dedim ses gelmedi. Banyo, tuvalet, boş oda, salon, mutfak sessizdi. Abimin odasına yöneldim. Kapıyı araladım. Annem yatağa

uzanmıştı. Karnının üzerinde babamın abimi paramparça ettiği bıçak vardı. Anne dedim duymadı, dürttüm uyanmadı. Artık o hep abimin yatağında kalacaktı. Benim için sonrası yalnızlıktı."

Behiye Ayrıç
Behiye Ayrıç

Ellerim sinirden titriyordu, vücudumun buz gibi olduğunu fark et- tim. Telefonumu öfheyle kapattım. Annem de büyük ihtimal bu ha- reketime kızmıştı ama yapacak bir şeyim yoktu. Hayatta her olana müdahale edemezdim. Bu evren benim kurallarım doğrultusunda dönmüyordu. Genç bir kadındım. Normal bir insanın nasıl hayatı- nı devam ettirmek için yemek yemeye ve paraya ihtiyacı

varsa benim de aşka ihtiyacım vardı, sevilmeye, şefhate muhtaçtım. Sürekli stres- le boğuşan bedenim bu duyguları artık daha çok tatmak istiyordu. Dolaptan bir bardak taze sıkılmış meyve suyu doldurdum kendime. Sigaramı yakıp camın kenarına geçtim, çiseleyen yağmur gerçekten izlemeye değerdi. Gecenin karanlığında yağmurun cama vuruşu bu ses bile bir dirhem de olsa

rahatlatıyordu beni. Biraz camı açtım, derin bir nefes aldım. Minik kedim Sara, ayaklarımın altında sahi- bini mutlu etmek istercesine sevimli dairesel hareketler yapıyordu. Biraz kırgın, biraz umutla tebessüm ettim. Eğilip tüylerini okşadım, ellerimi boynunda gezdirdim, buna bayılırdı, gözlerini kısar mini- cik ağzını bükerek açardı. Ne zaman canım sıkkın olsa ya

ayakları- mın altında dolanır ya da yatağımın ucuna kıvranırdı. Keşke insan- lar da sizin kadar duyarlı olsa diye mırıldandım. Telefonumu elime aldım, bir-iki kere ulaşmaya çalıştım ama kapalıydı, sesli mesaj bı- raktım, umarım gördüğünde ilk beni arardı. Çevredeki evlere bak- tım, kimisi çok katlı siteler kimisi iki katlı müstakil evler, hepsinin ışığı

yanıyor, nokta gibi gözüküyorlardı. İçlerinde yaşayan insanları düşündüm. Kimi bir iş adamının metresiydi, adam eve daha rahat girip çıkabilmek için almıştı o evi. Kimisi de dişinden tırnağından biriktirerek, çoğu ihtiyacından feragat ederek, almıştı evini. Kimi- nin şu an bir cenazesi vardı, ağlıyordu, bundan sonra hayatının nasıl ilerleyeceğini

düşünüyordu. Kimisi ailecek huzurlu, mutlu yemek yiyorlar, gelecek hakkında mutlu planlar yapıyordu yarının ne geti- receğini bilmeden. En şansızları evde şiddet görüyor, kocalarından, babalarından hakaret işitiyordu ya da tacize, tecavüze uğruyor ve susuyordu. Kimisi benim gibi tek başına bir şeyler düşünüyordu, kendi kendine sinirleniyor, sakinleşiyordu. En

şanslıları şu dünyanın derdine, tasasına aldırmadan kendilerini attıkları kuytu köşelerde vahşice sevişenlerdi, sonra da kendi sıradan ütopyalarına dönenler

Varlık Ergen
Varlık Ergen

—Belki de insan, yapmayı bildiği en iyi işi yapıyordu :

... yok etmek

Lina Bengtsdotter
Lina Bengtsdotter

Aşk mı şehvet mi her ne karın ağrısıysa, insanı gerçekten aptal yapıyordu bu.

Sarah J. Schmitt
Sarah J. Schmitt

"Nasıl bu kadar kötü biri haline gelmiştim? Yaratılışımdaki bir şey mi beni böyle yapıyordu yoksa sadece zayıflığım mı?"

Camille Bordas
Camille Bordas

"Buralarda ırkçı şakalara en çok Araplar hedef oluyordu. Belki de Arap tanıdığım olmadığı için onlar hakkındaki espirileri anlamıyorum diye düşünürdüm, belki anlamayışımın sebebi, şehirde onlar hakkında espiri uyduranların da Arap tanıdığı olmayışı ve bu yüzden espirilerin temelini oturmamasıydı. Gerçi, bunu düşünmek, bu şakaların bir anlamı

olabileceğini düşünmek bile beni ırkçı yapıyordu sanırım."