Onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?!
"Onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler,parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten gaye bu değil mi?
Onu süsleyip temizlemişler,parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı.
Kız yetiştirmekten gaye bu değil mi?
Kapalı büyüyen ve bu şekilde bütün tabii arzu ve ihtiyaçlarını içinde hapsetmeye mecbur olan genç kız , gayet tabii olarak, sinirli ve manen bozuk bir mahluktu . Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde , ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti. Onlar İşportaya konan
bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar , sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı.
Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı hâlde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti. Onlar işportaya konan bir elma gibi süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?(!)
Anası onu gezmeye götürürken bir saat saçlarını düzeltmeye uğraştığı halde, ne anasının, ne babasının aklına bu kafanın içi ile de bir parça meşgul olmak düşüncesi gelmemişti. Onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?
Koyunların yağlı etlerine göz dikenler,sütünden peynir, dersinden kürk ile çarık yapanlar, her şeyden önce koyunları, çobansız kalırsa kurdun kuşun avı olacaklarına, kendi başlarına öleceklerine inandırdılar. Bu böyle sürdükçe koyunlar kendilerine inanamaz, kuvvetlerine güvenemez oldular.
"İşportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?"
Onlar işportaya konan bir elma gibi süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?
Onlar işportaya konan bir elma gibi onu süsleyip temizlemişler, parlatmışlar, sonra yağlı bir müşteriye okutmuşlardı. Kız yetiştirmekten de gaye bu değil miydi?