Ali Seydi Bey
Ali Seydi Bey

...Bu emir üzerine Edirne sarayındaki tahsil ve terbiye teşkilatı ve usulü aynen tatbik edilmek üzere ,Topkapı sarayı yapılırken mektep olarak daireler yaptırımış buralarda okuyanlara gözcülük ve gelişmelerini temin etmek için hazine ve kiler koğuşlarındaki bilgili kişilerden bir"Encümen-i Dâniş"kurulmuştur.
"Teşrifatve teşkilatımız "Ali seydi bey Tercüman

1001 Temel eser

Süleyman Hatipoğlu
Süleyman Hatipoğlu

(Sayfa 54-55)
İşte bu bağlamda Katma’daki karargâhında Mustafa Kemal Paşa, ilk emirlerini yayınlayarak sonradan vatanın savunması için kurulacak Müdafaa-i Hukuk teşkilatlarının ilk hücrelerini meydana getirecekti. Türklerin bir gün kendi öz toprakları için savaşmak zorunda kalacaklarını önceden tahmin etmiş ve fazla silahları bölge halkına dağıtarak iş

görecek: “Çete Harbi” için milis kuvvetlerin kurulmasını planlamıştı. Bu olaya bağlı olarak Mustafa Kemal Paşa, o zaman İstanbul’dan Antep’e gitmekte olan arkadaşı Ali Cenani Bey’e Katma İstasyon binasındaki karargâhında, nereden geldiği ve nereye gittiğini sormuş; Ali Cenani Bey’de de demiş ki:

“Antep’te kız kardeşim, kaynanam ve akrabalarım

var. Antep ili Maraş‘a geçiriliyormuş, çapulcular şehir çevresine kadar gelerek yağmalara başlamışlar. Ordu Adana’ya çekildikten sonra hep düşman ayağı altında kalacaklar. Onları başka bir tarafa taşımak için gidiyorum.”

Bunun üzerine Mustafa Kemal Paşa Ali Cenani Bey’e şu şekilde cevap verir: “Memlekette adam kalmadı mı? Kaçmayı değil, kendinizi

müdafaa etmeyi düşününüz!” sözü üzerine Ali Cenani Bey şaşırarak ve hayretle: “Neyle, nasıl?” diyerek sormuş, bu soruya Mustafa Kemal Paşa; “Teşkilat kurun! Millî kuvvetler meydana getirin ve kendinizi koruyun! İstediğin silahları ben sana veririm” demiştir. Gerçekten o zaman Mustafa Kemal Paşa’nın emriyle Antep’e verilen silahlarla yöre halkı, sonradan

ünlü müdafaa teşkilatımız Kuvâ-yi Millîye’nin çekirdeğini oluşturmuştu.

Bu sırada Osmanlı Devleti 30 Ekim 1918’de imzaladığı Mondros Mütarekesi’ni ordulara bildirmişti. Bu mütareke gereği Türkiye’de bulunan Almanların ayrılmaları lazım geldiğinden 31 Ekim 1918 günü Mustafa Kemal Paşa Yıldırım Ordular Grubu Komutanlığı’na atanmıştı. Bunun

üzerine Mustafa Kemal Paşa, ordusundaki subayları toplayarak yapmış olduğu durum değerlendirmesinden sonra, Alman subaylarının; “Artık halk bitmiştir” demelerine karşılık; “Onlar için harp bitmiş olabilir. Bizim için yeni başlıyor.” cevabını verdikten sonra, “Harb-i Kebir bitmiştir, Harb-i Sagir başlayacaktır.” dedi. İşte bu Harb-i Sagir bizzat Mustafa Kemal

Paşa tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde açıklanmıştı. İşte Mustafa Kemal Paşa, bu söylemin: “Başında zabit bulunan küçük müfrezelerin oluşturduğu gerilla teşkilatının” adı olduğunu vurgulamıştır. Bu sözlere dayanarak Mustafa Kemal Paşa Millî Bağımsızlık Savaşımızın ilk düşüncesini burada açıklamış diyebiliriz.