İbrahim Tenekeci
İbrahim Tenekeci

Halk yapınca sosyal linç, sanatçılar yapınca demokratik tepki oluyor.

Mustafa Uğur Karadeniz
Mustafa Uğur Karadeniz

İslam estetiğinde sanatın kendisi de hayattan kopuk değildir. Aslında sanat hayattan başka bir şey de değildir; zira o, müzelere, özel mekânlara, hayatın olağan akışının kesildiği soyutlanmış alanlara hasredilmemiş, belli bir dönem ya da özel günlerle sınırlandırılmamıştır. İslam'da sanat, herkesin her an tanık olabildiği, günlük hayatını sürdürdüğü

mekânların tabi bir parçasıdır. Sanatçı ve sanatın muhatabı sanatsever arasındaki iletişim doğallığı, kendini hayatın her alanında göstermektedir. Sanatçılar da eserlerini bu bilinçle verdiklerinden imtiyazlı bir sınıfın temsilcisi konumuna gelmemişlerdir. Sanata İslam tasavvuruyla bakan sanatkârın onu diğer eylemlerinden (amel) ayırmaması, sanatkârı ve sanatın

tüm muhataplarını ortak bir idealde buluşturmuştur. Bu tevhid nazarıyla bakılan hayatın, adeta bir bölünmezlik ilkesidir.

Buzdokuz Dergisi
Buzdokuz Dergisi

"Bankerler birlikte yemek yediklerinde sanattan, sanatçılar birlikte yemek yediklerinde paradan konuşurlar," diyor Wilde.

Buzdokuz Dergisi
Buzdokuz Dergisi

"Görünme arzusu, aynı zamanda tekamül sanısının bir sonucudur. Bu arzu, sanatçının metalaşmasıyla amacına ulaşır. Artık sanat ve sanatçı bir "ekran yıldızı"dır. Meta fetişizmi kitlelere "altın buzağı" sunmakta, ahali ise ona tapınmayı görev bilmektedir. Böyle bir evrende kitaplar evin duvarlarını süsleyen bir aksesuar, altı çizilmiş dizeler sosyal medyada

paylaşılan fetiş bir eşya, sanatçılar ise "tanışıklık" övüncüyle vitrine çıkarılan bir maskota dönüşmektedir. Böylece "Gösteri, metanın toplumsal yaşamı tümüyle işgal etmeyi başardığı andır. Görülebilir olan sadece metayla kurulan ilişki olmakla kalmaz, ondan başka bir şey de görülmez: Görülen dünya metanın dünyasıdır.""

Simon Lilly
Simon Lilly

Kelt sanatçılar imge ve modelle oynamaya bayılırlardı. Tasarımları sadece druidler, ozanlar ve şifacılar değil, maden işçileri, zanaatkarlar ve demircilerin de pratik ettiği şiir ve felsefe temalarını kopya eder.

Theodore Child
Theodore Child

...
Resimde izlenimcilik, özellikle ışık ve renkten kaynaklanan görsel izlenimleri yansıtmayı hedefler. Bu akıma mensup sanatçılar genellikle hayale ve soyut betimlemelere yer verirler.

Kia Vahland
Kia Vahland

“Bazı sanatçılar ilk aşamada kaygılı bir kadın, conturbatio, resmederken; bazıları humiliatioyu, yani kabullenişi ön plana çıkarır ve Meryem'i başı eğik bir biçimde resmeder. Bir tek Leonardo başkahramanın doğal davranmasına izin verir. Meryem'in açık iradesi ve kararlılığı şüpheye yer vermeyecek biçimde ortadadır. Ricada bulunan ,utana sıkıla ona yaklaşan

melektir, o değil."

Kia Vahland
Kia Vahland

"Bazı sanatçılar ilk aşamada kaygılı bir kadın, conturbatio, resmederken; bazıları humiliatioyu, yani kabullenişi ön plana çıkarır ve Meryem'i başı eğik bir biçimde resmeder. Bir tek Leonardo başkahramanın doğal davranmasına izin verir. Meryem'in açık iradesi ve kararlılığı şüpheye yer vermeyecek biçimde ortadadır. Ricada bulunan ,utana sıkıla ona yaklaşan

melektir, o değil ."

Tufan Tanyel
Tufan Tanyel

Şimdiki insanlar ne dinliyor peki? Şimdiki sanatçılar neler söylüyor? Üç kelime ile oluşturulan beş cümleyi şarkı diye dinletiyorlar Cemal Bey. İşin garip tarafı insanlar da dinliyor ayıla bayıla. Üç, bilemedin beş hafta sonra yok oluyor sanatları. Porno filmlerin ön sevişme sahnelerinden arak video klipleri ile anlık hazlar yaşatmaktan başka ne faydaları var

şimdikilerin? Ha! Fayda mı dedim?

Lionel Richard
Lionel Richard

Van Gogh için resim, insanlara ve nesnelere karşı duyduğu derin sevgiyi anlatabileceği tek yoldu. Dış dünyanın göz kamaştırıcılığına ve en tedirgin du­rumda keşfedilen başka bir gerçeğin cehennemine sızabilmek için, benliğini nesnelerle doğ­rudan bütünleşmeye açtı. Van Gogh'un bu düşüncesi ateşli renklerinin kuvvetlendirilmiş tonlarıyla ve sanatçının ruhsal

durumunu yansıtan alev dilleri gibi işlenmiş güçlü fırça vuruş­larıyla iletiliyordu. Gerçeğe varmak için kendini korunaksız olarak dünyaya teslim eden Van Gogh'un seçtiği yol (varoluşçu acılara bir yanıt olarak sanat yaratma ve gerilim dayanılmaz olunca da kendini kurban etme), bundan sonraki on yıl içinde yaşam ve sanatı birleştirmeye çalışan sanatçılar için

örnek bir acı yazgı oldu.