Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Kalabalık beni sahiden sıktı.Ben ikide bir böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil..İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile..Sadece bir yalnızlık ihtiyacı.Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum.Fakat sonra

birden bire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum.Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Ruhlarımız için en lüzumlu,en kıymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı görmezden gelmek,daha doğrusu büyük bir hakikat için küçük hakikatleri feda etmek,daha insanca ve daha insaflı olmaz mıydı?

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Ruhlarımız için en lüzumlu, en kiymetli olan şeyleri birbirimizde bulduktan sonra diğer teferruatı görmemezlikten gelmek, daha doğrusu büyük bir hakikat için küçük hakikatleri feda etmek, daha insanca ve daha insaflı olmaz mıydı?

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Kendimiz iyi olamıyoruz ve başkalarının iyiliğini küçük görmek için onlara reklamcı, hayır dua avcısı, hatta riyakar diyoruz..

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

“Kalabalık beni sahiden sıktı. Ben ikide birde böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret filan değil… İnsanlardan nefret etmeyi düşünmedim bile… Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket, en hafif bir ses bile istemiyorum.

Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum. Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini. O zaman nasıl hazin bir hal aldığımı tasvir edemezsiniz. Kış günü sokağa atılmış bir kedi gibi kendimi zavallı hissediyorum.”

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Biz birbirimize en küçük bir sitem bile yapmadan ihtiyar olacağız.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Kalabalık beni sahiden sıktı.
Ben ikide bir de böyle oluyorum, bazen bütün insanları boyunlarına sarılıp öpecek kadar seviyorum, bazen de hiçbirinin yüzünü görmek istemiyorum. Bu nefret falan değil... İnsanlardan
nefret etmeyi düşünmedim bile...
Sadece bir yalnızlık ihtiyacı. Öyle günlerim oluyor ki, etrafımdan küçük bir hareket en hafif bir ses bile

istemiyorum.

Fakat sonra birdenbire etrafımda bana yakın birilerini arıyorum.
Bütün bu beynimde geçenleri teker teker, uzun uzun anlatacak birini...

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Yaşamak, tabiatın en küçük kımıldanışını sezerek, hayatın sarsılmaz bir mantık ile akıp gidişini seyrederek yaşamak; herkesten daha çok, daha kuvvetli yaşadığını, bir ana bir ömür kadar çok hayat doldurulduğunu bilerek yaşamak...Ve bilhassa bütün bunları anlatacak bir insanın mevcut olduğunu düşünerek, onu bekleyerek yaşamak... Dünyada bundan daha ferah verici

bir şey olabilir miydi?

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Bizim küçük Anadolu şehirlerimizde bu müzmin evlenme hastalığı daima hüküm sürmektedir. En kuvvetliler bile bir iki sene dayanabildikten sonra bu amansız mikroptan yakalarını kurtaramazlar ve kör gibi, önlerine ilk çıkanla evleniverirler.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Ayrıldılar... Ve bir daha birbirlerini görmediler.
Fakat ikisi de küçük derenin kenarındaki söğüdü ve orada geçirdikleri güzel ilkbaharı ve yazı unutmadılar.