kibir ile ilgili sözler

Umman Sultanı, Müslüman oluşunun sebebini şöyle açıklamıştır:
" Rasulüllah aleyhissalâtü vesselâm bir hayrı emrederken, herkesten önce kendisi yapardı. Bir kötü şeyi nehyederken de önce kendisi ondan sakınırdı. Savaşlarda galip çıktığı zaman, kibir ve gurura kapılmaz, mağlup olduğu zaman da maneviyatını ve azmini yitirmezdi. Verdiği sözleri kesinlikle

yerine getirir ve müahedelerine bağlı kalırdı. Bu vasıfları karşısında onun Hak Peygamber olduğunu anladım ve kendisine iman ettim."

*Kaadi Iyad/eş-Şifa

Bir insanı yerinden yurdundan edip de yıllarını yabancı bir dünyada, kaba halleri ve eğitimsizlikleriyle onu üzecek insanlarla birlikte  geçirmeye mecbur bırakıldığında, duyarlılıklarına gelebilecek en büyük zararlardan kaçınmasını sağlayacak bir plan düşünür, bir tavır takınır, belli bir davranış biçimi üzerine kafa yorar. Bazıları rahat bırakılacaklarını

ümit ederek kendini sessizlik ve kibir içinde emniyete alır, diğerleri ise dalkavuklaşıp en aşağılık şekilde yaltaklanarak güven satın almaya çalışır.

Galiba aşk, erkeğin doğasından ziyade kadının doğasına daha uygun. Çünkü kadınların tamamı âşık oldukları zaman kendilerini aşka kaptırıyorlar. Oysa bazı kibir ve gurur yapan erkekler kendine engel oluyor, aşkını belli ederse utanç verici duruma düşeceğinden korkuyor ve sevgili için her şeye boyun eğdiği zaman aşkın mümkün olduğunu bilmiyor. Erkeklerin çoğu,

karşılıklı sevginin verdiği haklardan faydalanmaktan ve muhabbetin yüksek derecelerine, evrelerine ulaşmaktan kendini mahrum bırakıyor. Bir gizem, kadınlardaki muhabbet bağlarını çok daha güçlü yaparken erkeklerdeki bu bağları daha zayıf ve güçsüz kılıyor. Ya da erkek bunu açıkça göstermek istemiyor. Erkek, aşktan duyduğu coşkuyu gösterecek olsa kendini eceline

götürüyormuş gibi hisseder. Zavallı, bu coşkunun aslında arzulanan o zarif cevherin, aşkın sırrıyla aydınlandığı vakit ortaya çıkano ruhun, aşkın fitiline işleyip ışığa dönüşen o yağın ta kendisi olduğunu anlayamamıştır. Erkek olsun kadın olsun bütün istisnalar, bu genel kaidelerin bir teyididir.

Fıdrad insanları ilahi rahmetten dışlanmazlar. Yaşamları kapalı değil dini mubin gibi apaçıktır. Fıdrad insanlarının tümü bir yerde değil ama sözleri tek bir ağızdan çıkmış gibidir. Yaptıkları dinlerden sermaye edineneler istemese de bir birinin aynısıdır, fıdraten bir birilerini görmeseler de dostturlar. Yaşamları ibadettir ama ibadet edenlerin çoğu onların

ibadet ehli olmadıklarını savunurlar. Onlar zulümden uzak, Allah’a yakındırlar, şah damarlarından daha yakın. Ziynetleri fedakârlık , hakikat, sabır, ahlak, tevazu ve dostdoğru yoldur. Düşmanları zulüm, yalan, hainlik, yıkıcılık, bozgunculuk, servet- mal, iktidar, kibir sorumsuzluk ve çelişkili yaşamlardır. Şahsiyetlerine özgürlük, sevgi, dürüstlük, merhamet,

bilgi, adalet, akıl rehberdir. Ürettikleri eski görünün en yeni şeyler , insanlığa faydalı olabilen her şeydir. Fıdratlarını kapatanlar, fıdrat insanlarının yanlarında olduklarını savunsalar da onların tam karşısındadırlar.

Fıdrad insanları ilahi rahmetten dışlanmazlar. Yaşamları kapalı değil dini mubin gibi apaçıktır. Fıdrad insanlarının tümü bir yerde değil ama sözleri tek bir ağızdan çıkmış gibidir. Yaptıkları dinlerden sermaye edineneler istemese de bir birinin aynısıdır, fıdraten bir birilerini görmeseler de dostturlar. Yaşamları ibadettir ama ibadet edenlerin çoğu onların

ibadet ehli olmadıklarını savunurlar. Onlar zulümden uzak, Allah’a yakındırlar, şah damarlarından daha yakın. Ziynetleri fedakârlık , hakikat, sabır, ahlak, tevazu ve dostdoğru yoldur. Düşmanları zulüm, yalan, hainlik, yıkıcılık, bozgunculuk, servet- mal, iktidar, kibir sorumsuzluk ve çelişkili yaşamlardır. Şahsiyetlerine özgürlük, sevgi, dürüstlük, merhamet,

bilgi, adalet, akıl rehberdir. Ürettikleri eski görünün en yeni şeyler , insanlığa faydalı olabilen her şeydir. Fıdratlarını kapatanlar, fıdrat insanlarının yanlarında olduklarını savunsalar da onların tam karşısındadırlar.