Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Onun fikrince, nasıl harpte kazanmak için her yol meşru ise adalette kazanmak için de mümkün olduğunca her çareye başvurmakta sakınca yoktu. İfade değiştirmek, suçu başkasının üstüne atmak, yalancı şahit bulmak, beş on kuruş karşılığında bir zavallıya “Bu işi ben yaptım!” dedirtip, o işi asıl yapanı kurtarmak gibi şeyler..

Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu

“Bu dünyada çaresiz dert yoktur. Yeter ki karşılığında feda edebileceklerin olsun.”

Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu

Bu dünya da çaresiz dert yoktur. Yeter ki karşılığında feda edebileceklerin olsun.

Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu

Suç varsa karşılığında ya adalet ya merhamet olmalı. Sen adaletle hükmet...

Didem Madak
Didem Madak

Not: Ölen her kadın için bir şiir yazdım.
Onları Muc'a evin karşılığında verdim
Çok ucuza
Artık bütün üzgün oluşlarımın adı:
ANNE!

Didem Madak
Didem Madak

Sevgili Anneciğim,
Binlerce kez açıldım, binlerce kez kapandım yokluğunda
Kocaman bir dağ lalesi gibi
Ve kapkara göbeğini dünyaya fırlatacakmış gibi duran.

Şimdi mucizevi bir yerdeyim Muc'ın ucuz evinde
Sanki mürekkebi rutubet olan bir kalem Duvarlara hep senin resmini çiziyor
di'li geçmi zamanda birçok resim,
Hep gülümsüyorsun

Aklının ortasında mavi bir yıldız varmış gibi
Ve o yıldız karanlık bir şubat akşamında Durmadan soluyormuş gibi

Hatırlar mısın?
Mavi saçlı bir tanrı gibi severdim Burdur Gölü'nü
O göl şimdi içimde kocaman bir anne ölüsü. Vişne bahçeleriyle dolu,
Neşeli bir şehre benzerdi senin sesin.
Bazen ölmek istiyorum
Beni yeniden

doğurman için
İri, ekşi bir vişne tanesi gibi.

Kış başında bir ton kömür yığarlardı kapıya Bazen görülen rüyalar gibi kapkara
Bir ton rüya çıtırdarken
Sen kar yağmadan önce başkaydın,
Kar yağdıktan sonra bambaşka.
Sanki hep buluğ çağındaydım.
Kuşlar zaptederdi her yeri, sabahları
Binlerce kez söylerlerdi

söyleyeceklerini
Bizim hiç anlayamayacağımız bir şeyi
Senin şarkıların aç kuşlara buğday saçardı Kediler yusyuvarlak dururdu karın ortasında
Kar manzaralı bir resmin ortasında durur gibi
Gri kediler sarmıştı etrafımızı, gri dağlar...
Bir tek senin çocuklar üşüyecek rengi saçların vardı.

Ben bu eve Muc'ın ucuz evi diyorum

Yokluğunda böyle oldum.
Mucize öldükten sonra buraya taşındım.
Ve inan Muc bu evi bana ucuza verdi. Yaşasaydın, hayatının ortasına
Güller yığan bir adam olsun isterdim babam. Sen bir çocuk romanı annesi ol isterdim.
Ölü mısır tarlaları hışırdıyordu
Ve kalbimde çıngıraklı yılan sürüleri
Diye başlayan bir çocuk romanında...

Şalına sarınırdın toprağa sarınır gibi
Erken öleceğini biliyordum bana bırakmak için,
Bu acımasız ölü anne sesini
Şimdi mucizevi bir yerdeyim
Zaman bir salyangozun vücudunda yaşıyor burada
Ve çok ağır ilerliyor.
Yüzümdeki çillerden başka
İsyan eden biri yok hayatımda.

NOT: Ölen her kadın için bir şiir yazdım.

Onları Muc'a evin karşılığında verdim
Çok ucuza.
Artık bütün üzgün oluşlarımın adı:
ANNE!

Furuğ Ferruhzad
Furuğ Ferruhzad

"Mutluluk benim için ... güzel elbise iyi yaşam ve iyi yemek değil. Ben, ruhum memnun olduğu zaman mutluluk duyuyorum ve şiir benim ruhumu memnun ediyor. Şayet, insanların elde etmek için çırpındıkları o güzellikleri bana verseler ve karşılığında şiir söyleme yeteneğini benden alsalar, intihar ederim. "

HiraiZerdüş
HiraiZerdüş

Bilmeden Bir günah işlemişim de karşılığında günahımın ederi kadar cefa almış gibiydim.

Fuat Sezgin
Fuat Sezgin

Hocanın(Fuat Sezgin) en büyük arzusu "benim milletim" dediği Müslümanların Batı karşısındaki aşağılık kompleksinden kurtulması, bunun karşılığında Batılıların da Müslümanların bilime katkılarını görerek "üstünlük" duygusundan uzaklaşması.

Fuat Sezgin
Fuat Sezgin

Hocanın (Fuat Sezgin) en büyük arzusu "benim milletim" dediğimiz Müslümanların Batı karşısında ki aşağılık kompleksinden kurtulası , bunun karşılığında Batılıların da Müslümanların bilme katkılarını görerek "üstünlük" duygusundan uzaklaşması.