Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım… Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız… Çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır… Hülasa arkadaş olduğum kimseler için pek müziç ve anlaşılmaz bir mahlukum…”

Sonra kendini bu kadar fenaladığına kızmış gibi keskin, adeta kaba bir sesle ilave

etti:

“Ama keyfiniz isterse… Kimseye ihtiyacım yok… Kimseye minnettar olmak, kimsenin dostluğunu, lütfunu istemek niyetinde değilim… İsterseniz…” ”

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

“Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım… Benimle ahbaplık
etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız… Çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır… Hulasa arkadaş olduğum kimseler için pek müziç ve anlaşılmaz bir mahlukum…”
Sonra kendini bu kadar fenaladığna kızmış gibi keskin, adeta kaba bir sesle

ilave etti:
“Ama keyfiniz isterse… Kimseye ihtiyacım yok… Kimseye minnettar olmak, kimsenin dostluğunu, lütfunu istemek niyetinde değilim… İsterseniz…”

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

“ “Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım… Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız… Çok manasız kaprislerim, birbirine uymaz saatlerim vardır… Hülasa arkadaş olduğum kimseler için pek müziç ve anlaşılmaz bir mahlukum…”

Sonra kendini bu kadar fenaladığına kızmış gibi keskin, adeta kaba bir sesle

ilave etti:

“Ama keyfiniz isterse… Kimseye ihtiyacım yok… Kimseye minnettar olmak, kimsenin dostluğunu, lütfunu istemek niyetinde değilim… İsterseniz

Oğuz Atay
Oğuz Atay

Bana kalırsa, bir "Kitapları Koruma Derneği" kurmalı ve kitaplara kötü muamele edilmesini önlemeli. Herkes bu işi yapamaz. Bazı zalim insanlar, binbir itina ile hazırlanan o çiçek gibi kitapları alırlar, hiçbir koruyucu tabakaya sarmadan, evet olduğu gibi, üst üste koyarlar; sonra kalın ve çirkin bir iple bağlarlar. Zavallı kitapların, özellikle en üstte ve en altta

kalanları, bu işlem sırasında kurban edilirler; kapaklarının üstünde haç biçimi yaralar meydana gelir. Kaba taşıyıcılar da onları oradan oraya fırlatırlar. Lekeler ve buruşukluklar kitapları incitir. Kapaklar, dizgiler, baskılar için gösterilen bunca itinaya yazık olmaz mı? Satıcılar da gelişigüzel dizerler onları; isimlerini bile öğrenmeden. Onlar için en iyi

kitap, en çok satılan kitaptır. Müşterinin ne biçim bir insan olduğuna bakmadan, yalnız en çok satılan kitapları överler onlara. Bu adamları bir imtihandan geçirerek yeterlik belgesi verilmeli Olric. Herkes kitap satmamalı.

HiraiZerdüş
HiraiZerdüş

Dünya beni emanet bıraktığın dünya değil.
o kadar başkalaştı ki... o kadar düştü ki değerler...Yaradılanı yaradandan ötürü seven insanlar da öldü sanırım.İnsanca kalan en son kişinin kemikleri çürüdü,toprağı soğudu.Hani bir gün ölüm senin için fazla kaba demiştin ya hatırladın mı?Ben hatırlıyorum.İnan bana sadece,sözüne ihanet etmemek için

İNTİHAR ETMİYORUM.

HiraiZerdüş
HiraiZerdüş

Hani bir gün , ölüm senin için fazla kaba demiştin ya... Hatırladın mı? Ben hatırlıyorum, inan bana sadece sözüne ihanet etmemek için, intihar etmiyorum...

Randi Rubenstein
Randi Rubenstein

Çocuklarımızın canını kaba sözlerle acıtıyor, sürekli soğukkanlılığımızı kaybediyor ve davranışlarımız için onları suçluyorsak çocuklarımızla olumlu ilişki içinde olmayı nasıl bekleyebiliriz ki?

Mesut Özünlü
Mesut Özünlü

Değilse tek taraflı, edilgen, bilgi ve görgüden uzak, kişiliksiz, kültürsüz, sığ, kaba saba ve tembel bir nesille Irak’ın gelişip kalkınması hiçbir zaman mümkün olmayacaktır. Bu nedenle ez-Zahavi, aynen Türkiye’nin Mehmet Akif’i gibi Müslümanları daha çok gaflet, uyuma, cehalet, tembellik ve hurafe üzerinden eleştirir; dahası Irak halkını var gücüyle uyanış ve

değişime çağırır:
Ey asırları uykuyla heba eden tembel halk!
Daha ne kadar cehaletle uyuyacaksın, kalk!
Değiştir o sana hiç faydası olmayan âdetleri
Bu ne kabalık! Bir huy varken güzellik gibi
Bir olamaz insanın kötülükleriyle iyilikleri

Eric J. Sharpe
Eric J. Sharpe

İnsanlığın en eski yapıları arasında verimlilik tılsımı olan ve doğumun büyük bir sır olduğunu düşündüren kaba hamile kadın figürleri yer almaktadır. Öyle görünüyor ki, doğumun sebep olduğu kan kaybı yüzünden, doğum olayı ekseriyetle tabularla kuşatılmıştır. Bu esnada hem anne ve hem de çocuğun kötü ruhların etkisiyle doğum anında yaralanmaları

mümkün olduğundan kötü niyetli güçleri bertarafetmek için ayin ve tılsımlar yapılmakta idi. Anne ve çocuk, topluma tekrar kabul edilinceye kadar kirli sayılıyorlardı. Annenin bu kirlilikten kurtulması bilhassa kadınların doğumdan sonra, çocuklarını sağ salim doğurdukları için kilisede yapılan Tanrı'ya şükran duası yapması şeklindeki Hıristiyan
uygulamasının

(churching) bir kalıntısı olan temizlenme ayini ile; çocuğun bu kirlilikten kurtulması ise ad koyma, takdis, vaftiz vb. yollarla mümkün oluyordu.

N. S. Kruşçev
N. S. Kruşçev

Stalin hoşgörüsüz , kaba ve zorbaydı. Kaprisi yüzünden XVIII. Kongre'de seçilen üye ve aday üyelerin % 70'i tutuklandı ve kurşuna dizildi.