Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkartmalıdır. Bilmelidirler ki iki cins birbirleriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca

mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabiîdir.
Memleketimizin kadın ve erkeklerini, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil, el ele de aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün

uzak olmamasını dilerim.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkartmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbirleriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca

mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimaği ve fikri sahada da yükselmek isteyecekleri tabiidir.
Memleketimizin kadın ve erkeklerini, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil, el ele ve aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün

uzak olmamasını dilerim. bu kadar efendim.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

"Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz. Almak, vermek; bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar mahiyeti veren şeylerdir. Ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır. Bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi

değil, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağı ve fikri sahada da yükselmek isteyecekleri tabiidir. Memleketimizin kadın ve erkeklerini, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil, el ele ve aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün uzak olmamasını

dilerim."

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve herşeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbirleriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca

mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabiîdir.

Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

"Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hâkir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca

mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabîîdir."

Nazan Bekiroğlu
Nazan Bekiroğlu

Çünkü kalbin zamanı yoktu. Öncelik sonralık, sıra saygı, hak hukuk dinlemezdi o.

Murat Menteş
Murat Menteş

.

MURAT MENTEŞ: Sizce toplum tam anlamıyla ne zaman bozulur?

BALZAC: Servet karşısında hukuk ve ahlak zayıf düştüğünde.

.

Christopher B. Krebs
Christopher B. Krebs

Antik çağlardan beri bir ayırt edici özellik olan Germen özgürlüğü, on altıncı yüzyılın başında ciddi tehditlerle karşı karşıya görülüyordu: Türk kuvvetleri 1529'da Viyana kapılarında savaştı; Katolik kilisesi Alman topraklarındaki hâkimiyetini sıkılaştırdı ve Roma hukuk kanunu geleneksel yerel kanunların yerini aldı. Alman hümanistlere bu zamanlarda

Arminius'un savaşan ve özgürlüğü seven ruhunu hatırlatma çağrısında bulunuluyordu.

Abdülkadir Tekin
Abdülkadir Tekin

Feodal toplumda, dayak terbiyenin vazgeçilmez bir aracıydı. Uygar dünya dayağı çoktan terketti, cumhuriyet ve modern okullarla birlikte, dayağın azaldığı söylenebilir ayrıca şeriat ta doğrudan doğruya dayak cezası vardır. Oysa modern hukuk dayağı yasaklamış ve bir suç saymıştır.

Mustafa Eski
Mustafa Eski

müdafaa-yı hukuk cemiyeti; kuruluşundan başlayarak, savaş sonuna kadar çok önemli çalışmalar yapmış; asker sevkiyatı, silâh ve cephane nakli ve para toplama gibi her konu ile çok yakından ilgilenmiştir.