Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkartmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbirleriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca
mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimaği ve fikri sahada da yükselmek isteyecekleri tabiidir.
Memleketimizin kadın ve erkeklerini, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil, el ele ve aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün
uzak olmamasını dilerim. bu kadar efendim.
"Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz. Almak, vermek; bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkar mahiyeti veren şeylerdir. Ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır. Bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca mal sahibi
değil, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağı ve fikri sahada da yükselmek isteyecekleri tabiidir. Memleketimizin kadın ve erkeklerini, biri diğerini sürükleyen ve taşıyan değil, el ele ve aynı tempoda yürüyen iki mahluk olarak göreceğimiz günün uzak olmamasını
dilerim."
Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hakir) mahiyeti veren şeylerdir ve herşeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbirleriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca
mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabiîdir.
"Kadın bir erkeğe varmaz, kadın bir erkeğe verilmez ve bir erkek bir kızı almaz, (almak, vermek) bu tabirler kadını kıymetten düşüren, ona ahkâr (en hâkir) mahiyeti veren şeylerdir ve her şeyden evvel bu zihniyeti kadınlarımız kafalarından çıkarmalıdır; bilmelidirler ki iki cins birbiriyle hayatlarını birleştirirken yuvaya getirdikleri aynı kıymette şeylerdir ve koca
mal sahibi değil, ortak, hayat ortağı demektir. Bu hukuk müsavatı kadınlarımızın şuurunda yer ettikten sonra onların kuvvetli ve hakiki bir insan olmak için dimağî ve fikrî sahada da yükselmek isteyecekleri tabîîdir."
Çünkü kalbin zamanı yoktu. Öncelik sonralık, sıra saygı, hak hukuk dinlemezdi o.
.
MURAT MENTEŞ: Sizce toplum tam anlamıyla ne zaman bozulur?
BALZAC: Servet karşısında hukuk ve ahlak zayıf düştüğünde.
.
Antik çağlardan beri bir ayırt edici özellik olan Germen özgürlüğü, on altıncı yüzyılın başında ciddi tehditlerle karşı karşıya görülüyordu: Türk kuvvetleri 1529'da Viyana kapılarında savaştı; Katolik kilisesi Alman topraklarındaki hâkimiyetini sıkılaştırdı ve Roma hukuk kanunu geleneksel yerel kanunların yerini aldı. Alman hümanistlere bu zamanlarda
Arminius'un savaşan ve özgürlüğü seven ruhunu hatırlatma çağrısında bulunuluyordu.
Feodal toplumda, dayak terbiyenin vazgeçilmez bir aracıydı. Uygar dünya dayağı çoktan terketti, cumhuriyet ve modern okullarla birlikte, dayağın azaldığı söylenebilir ayrıca şeriat ta doğrudan doğruya dayak cezası vardır. Oysa modern hukuk dayağı yasaklamış ve bir suç saymıştır.