"Halk, hakimlerin rüşvetten ve siyasi ayrıcalıklardan bağımsız, adil kararlar vermelerini istiyordu."
![Ulrich Heyden](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
![Hasan-ı Basri](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
Âlimlerin ilmini ve hâkimlerin hikmetini toplayıp, doğru yolda aptallar gibi yürüme!"
![Rümeysa Akgün](images/avatarlar/pexels-simon-migaj-747.png)
"Kadınların mahkeme sürecinde yaşadıkları zorluklardan birisi de kadınların davalarının ataerkil yapının bir parçası olarak görülmesidir. Kadınlar, mahkemelerde özellikle erkek hâkimlerin kendilerine karşı sert davrandığını ve hâkimlerin erkek maktulleri daha çok koruduğunu söylemiştir. "
![William Clegg](images/avatarlar/pexels-riccardo-bresciani-307.png)
En iyi hakimlerin son derece karmaşık ve girift dosyalarıdaki jürinin anlayabileceği hale tanıtabilmek gibi bir yetenekleri vardır. Bu kadar fazla bilgi öğrenmek, tüm incelikleri kavrayabilmek yargılamayı kısa öz biçimde ifade edebilmek tek kelimeyle sanattır.
![Fatih Yıldız](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Herbir söz zuhur ettiği kalıbın kıyafeti üzerine akis olarak zuhur eder. Yani lisan kalbin tercümanı olarak kalp, Allah'tan gayrının kederlerinden arınıp nurlar doğarsa lisanın tercumesi nurların sözüyle olur.İlâhı hakimlerin kalpleri, ilâhi nurlarlanmış olduğundan, sözleri nur kıyafeti giyerek ve nurlu olarak zuhur eder Sözlerini insanların kulak ve kalpleri kabul
eder, inkâr etmezler. Müritlerin kalplerini açar ve yakarışlarını sevgilileri olarak kabul eder. İddiacıların kalpleri karanlık içine gark olduğu gibi sözleri de karanlık üzere meydana çıkar. Faydaları eda ve ettikleri kulluk letâfeti hakikat yönünden olursa da söyleyenin ruhâniyet ve letafeti olmadığından tesirleri olamaz.
![Hüseyin Cisri](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Aklen mümkün olan şeyler ne kadar cesim ve ne derece hayreti mucip ve muhkem olsalar ve ne çok sırları ve incelikleri muhtevi olsalar, yine Allah Zülcelal’in azametine kıyasla hiç mesabesinde kalırlar.!
Elhasıl, kainatı tetkik edenlere aşikar olur ki, varlıklar madde ile müddetin tesirleri sayesinde Vücut bulacak şeyler değillerdir. Alemi icat ve idare, ancak
Vâcibü’l-Vücüd’un kudretinin kabzasında olup zat-ı uluhiyeti her şeye kâdirdir ve ilahi hikmetlerine bir had tayininde akıllıların akılları ve hakimlerin fehimleri acizdir.
Subhan Teâlâ’nın şanı ne yücedir ve saltanatı ne mükemmeldir!
![İrfan Ülkü](images/avatarlar/pexels-leonie-fahjen-928.png)
mevki hastahanesinde 12 mart döneminde sol eylemlerden yargılanmış askeri doktorlar da görev yapıyorlardı. bunlardan ikisi bir gün Kaptanoğlu'nun odasına geldiler.
"Selim, Türkeş'i yıllarca bize umacı gibi gösterdiler. oysa burada yakından tanıdık. mükemmel bir insanmış meğer. bizim gönlümüz onun burada çürümesine razı değil. rahatsızlığı olanlara
sağlık raporu veriyoruz. peki Türkeş beye neden bir sağlık raporu vermeyelim kardeşim? bu imkan bizim elimizde değil mi?" ...
askeri hakimlerin yanlışını askeri hekimler düzeltecekti.
![Wolfgang Sofsky](images/avatarlar/pexels-elijah-o'donnell-4.png)
Yasalara uygun karar veren hakimlerin bulunmadığı bir toplumda tek ceza biçimi mecburen intikam olacaktır
![Cynthia Enloe](images/avatarlar/pexels-daria-shevtsova-161.png)
[Yasa gereği tutuklanan] o yoksul kadınlardan birinin acı şikayetini anımsıyorum: "Daima katlanmak zorunda olduğumuz, erkekler, erkekler, yalnızca erkekler! İlk önce, bir erkeği hoşnut etme hatasına düştüm, daha sonra da erkekler arasın da kucaktan kucağa atılıp durdum. Erkek polisler bizi zorla alıp götürüyorlar. Erkekler tarafından sorgulanıyor, elleniyor, tedavi
ediliyoruz... Hastanede, dua eden ve bize İncil okuyan da yine bir erkek. Erkek hakimlerin karşısına çıkarılıyoruz ve ölene kadar, erkeklerin elinden asla kurtulamıyoruz!" Ve o konuşurken, ben şunları düşündüm: "Ve sizleri birer suçlu kılan bu yasayı çıkaran, yalnızca erkeklerin olduğu bir meclisti. Bunun tartışıldığı komitede toplananlar yalnızca erkeklerdi.
Bunu uygulayanlar yalnızca erkekler. Ne zaman ki her rütbeden erkek, kadınları derinden ilgilendiren bir amaç için böyle birbirine tutunur ve kadınlarla kadınlar arasında kalın, geçilmez bir duvar oluşturacak şekilde durursa o zaman, o kadınların ayağa kalkıp hemcinslerine dair bu en kutsal haklarını talep etmelerinin zamanıdır."