Zülfü Livaneli
Zülfü Livaneli

Uçakların icadı Zweig'ın neslini çok heyecanlandırmış, dünyada savaşların sonunun geldiğine inandırmıştı. Uçaklar havadan uçtuğuna göre sınır falan tanımazdı ki. Dolayısıyla sınırlar yok olacak, barış gelecekti.
Ama o nesil birkaç yıl sonra uçakların gökten bomba yağdırarak Avrupa'yı yıktığını görmenin şokunu yaşamıştı.

Molly Milwood
Molly Milwood

anneliğin zevkleriyle ilgili konuşmakta hiç sorun yaşamıyoruz. çünkü bu zevkler,sosyal olarak kabul edilebilir. bununla birlikte anneliğin ''karanlık tarafı'' da yansıma,iç görü,uyum ve büyüme için;olumlu değişim için,muazzam bir fırsattır. karanlık anlar,kabul edilemez olarak görülmediği zaman,bazı şeyleri görmenin geleneksel yolunu sorgulayabilir ve bizi kişisel

büyümeye doğru itebilir

Hatice Toksöz
Hatice Toksöz

Eş’arî kelâmcıları gibi Gazzâlî’ye göre de hayır ve şerr, Allah’ın meşîet ve iradesiyledir, ancak O’nun hayra rızası vardır; şerre ise rızası yoktur. Bu noktada o, “Şerri Allah yaratmaz” diyenleri câhil; “Rıza ve kerih görme bakımından hayır ile şerr arasında fark yoktur” diyenleri de dar görüşlü olarak adlandırmaktadır. Ayrıca ona göre bazı

kimseler, bu konuda şüpheye düşmekle kalmamış ; aşırıya giderek kötülüklere karşı rızayı makamlardan bir makam kabul edip adına da “güzel ahlâk” demişlerdir. Bütün bunları bilgisizliğin ( cehâlet) eseri olarak değerlendiren Gazzâlî’ye göre rıza ile kerih görmenin birbirine zıt olması bir şeye aynı yönden taalluk ettikleri zamandır. Bu bakımdan da bir

şeyi bir yönden kerih görmek ile bir yönden ona razı olmak arasında zıtlık yoktur.

Meselâ, bir kimse düşmanının ölümü hâlinde mutluluk duyarken; düşmanının düşmanı konumundaki kişinin ölümünden dolayı üzüntü yaşayabilir. Tıpkı bu durum gibi, isyanın da iki yönü vardır. Biri, onun Allah’m irade ve ihtiyârı ile olması ; diğeri de kulun o fiili

kesbedip, onunla vasıflanmasıdır. İsyan fiili, Allah’ın irade ve ihtiyârı ile olması cihetiyle O’nun yaratması ile olduğundan insan ona rıza gösterir. Ancak isyan fiili, nihayetinde Allah’ın rahmetinden uzaklaşmaya ve gazabına maruz kalmaya sebep olduğundan dolayı da çirkin görülür.178 Dolayısıyla her insan için gerekli olan şey, Allah’ın çirkin gördüğünü

çirkin görmek, kızdığına kızmak ve O’na düşmanlık edene düşmanlık etmektir.

Florinda Donner
Florinda Donner

Delia gözlerini devirerek alay edercesine tavana baktı, sonra bakışlarını bana dikerek, ''Benim bahsettiğim rüyalar
onlar değil. Onlar sıradan rüyalardır. Rüya görmenin amacı vardır; sıradan rüyaların hiçbir amacı yoktur,'' dedi.

Mustafa Uğur Karadeniz
Mustafa Uğur Karadeniz

İbn Arabi de “ibret” kelimesinin “geçmek” anlamından hareketle tıpkı rüyanın ta'bir edilmesi (ibret kökünden) ve ondan hareketle başka sonuçlara geçilmesinde olduğu gibi dünyanın da esas/öz olarak kabul edilmeyip ondan geçmek ve esasa ulaşmak gerektiğini ifade eder. Ona göre dünya bir köprüdür ve köprü üzerinde ev yapılmaz. Köprü metaforundan hareketle İbn

Arabi, hayatın anlamı ve geçiciliği üzerinde durur. Dünyayı ebedi görmenin yanılgılarını vurgular (İbn Arabi, 2006: 372).

Calvino'nun aktardığı kale ve su sinekleri arasındaki beka-fena çatışması ekseninde geçen şu hayali diyalog da meseleyi anlaşılır kılmak için okunabilir: Su sineği kümesi uçarken bir kaleyle karşılaşmış, kalenin burçlarına

konmuş, kaleye saldırmış, kalenin çevresindeki güvenli bölgeyi ve kuleyi işgal
etmiş. Su sineklerinin saydam kanatları taş duvarlar arasında süzülüyorken “Tel gibi kollarınızı, bacaklarınızı uzatmak için boşuna yoruluyorsunuz.” demiş kale ve devam etmiş: “Yalnızca kalıcı olmak için yapılmış olanlar, var olmaya hakları olduğunu öne sürebilirler. Ben

kalıcıyım, öyleyse varım; sizin için geçerli değil bu.” Ayrıca “Zaman benim üstümden akıp gider, ben kalırım.” diye de eklemiş kale (Calvino, 2008: 82).

Taşın malzeme olarak beka arzusunu gerçekleştirmede bir araç olduğu vurgusunun bu diyalogda öne çıktığı görülmektedir. Taşın mimari malzeme olarak kullanımının, sadece onun sağlamlığıyla

ilgili olmadığı anlaşılmaktadır. Taş, aynı zamanda insanın trajedisi olan sonsuza dek yaşama arzusu ve bununla birlikte ölecek olması gerçeğine karşı seçilen bir malzeme görevindedir. Böylece insan, bu dünyada trajedisinin kaynağı olan ölüme karşı kendince bir “çözüm” bulmuş olduğunu sanacaktır.

John Carey
John Carey

Avusturyalı eleştirmen Robert Hughes, eşitsizlik ve sosyal adaletsizlik yüzünden deliren ressam Van Gogh'un acı dolu tanıklığının ifadesini yansıtan bir tablosunu bir milyonerin misafir odasında asılı görmenin insanda tiksinti yarattığını söylerken genel bir rahatsızlığı dillendirmektedir.

Orhan Cesur
Orhan Cesur

Her insan ayrı bir dünyadır. Ama farklı dünyalar bir bilinç etrafında birleşerek bir bütünlük oluşturabilirler. İşte her şehir de böyle bir bütünlük olmalıdır. Ve her şehir ayrı bir coğrafya, ayrı bir iklim, ayrı bir öğrenme alanı olmalı. Gezen okumalı, okuyan bilmeli, tanımalı. Ne ki, gezmenin görmenin maksadı okumak, ibret almak ya da görgü edinmek değil,

görmüş olmak ve gönül eğlendirmekse, böylesi ehli keyif gezmelerin adı turizmdir. Sözüm ona bacasız sanayi...

Roy Baumeister
Roy Baumeister

İnsanların çoğu ilk denemelerinde alkol ve sigaradan zevk almazlar. Çoğu kimse bilmedikleri ilaçları kullanmaktan korkarlar. İlk anda eroin enjekte etmek gerçek bir kişisel disiplin gerektirmektedir. Ergenlik çağındakiler her şeyi, kendi korkularını, ebeveynlerinin ikazlarını, fiziksel acıyı, hapse girme ya da ölme ihtimalini önemsemezler; zira toplum tarafından kabul

görmenin yalnızca risk almayı değil aynı zamanda risk alırken serinkanlı ve önemsemiyormuş gibi bir tutum sergilemeyi gerektirdiğine ikna edilirler.

Demet Yener
Demet Yener

Her zaman kazanandir aydinlik. Bilmenin ve görmenin avantajiyla korkudan ziyade umut beslemektir.