Sabahattin Ali
Sabahattin Ali

Kalbimin derinlerinde yerleşen bir saadet hissi şimdi ona, mevcut fakat erişilemez bir şey gibi görünüyor ve onun hırsını daha çok arttırıyordu.

Tezer Özlü
Tezer Özlü

dünya insanları bana birer fabrika ürünü gibi görünüyor .

Fuat Sezgin
Fuat Sezgin

Öyle görünüyor ki bizler henüz aydınlatılmasını istediğimiz birçok soruds gerçeği bulmak imkanına sahip değiliz. Bununla beraber biz bugün ulaşabildiğimizi ortaya koymaktan kaçınamayız. Ama şu da gözden kaçırılmamalıdır ki, gelecekte ortaya çıkacak yeni koşullar bugün bize nasip olmayan çözümlere ulaşmayı sağlayabilir. (İbn-Rüşd)

Eric J. Sharpe
Eric J. Sharpe

İnsanlığın en eski yapıları arasında verimlilik tılsımı olan ve doğumun büyük bir sır olduğunu düşündüren kaba hamile kadın figürleri yer almaktadır. Öyle görünüyor ki, doğumun sebep olduğu kan kaybı yüzünden, doğum olayı ekseriyetle tabularla kuşatılmıştır. Bu esnada hem anne ve hem de çocuğun kötü ruhların etkisiyle doğum anında yaralanmaları

mümkün olduğundan kötü niyetli güçleri bertarafetmek için ayin ve tılsımlar yapılmakta idi. Anne ve çocuk, topluma tekrar kabul edilinceye kadar kirli sayılıyorlardı. Annenin bu kirlilikten kurtulması bilhassa kadınların doğumdan sonra, çocuklarını sağ salim doğurdukları için kilisede yapılan Tanrı'ya şükran duası yapması şeklindeki Hıristiyan
uygulamasının

(churching) bir kalıntısı olan temizlenme ayini ile; çocuğun bu kirlilikten kurtulması ise ad koyma, takdis, vaftiz vb. yollarla mümkün oluyordu.

Petro Hronas
Petro Hronas

KOPARILMIŞ BİR YAPRAK

Hiçbir şey yok unutasın.
Anılası hiçbir şeyin yok.
Duyuşlar
Sahne kılığı gibi havı dökük
Oyuncudan oyuncuya geçerekten. Her gün
Başkalaşmaktır şimdi tutkumuz.

Sesler, hareketler, işaretler
Vaktiyle bizimdi bildiğimiz. Hep
Yabancı renklerle görünüyor bugün
Işıkta; belirsiz

gövdelerle.

Bak hevenkte nar gibi olgunlaşmışsın yürek
Yıldızları sayaraktan gizlice
Dam aralığından.
Bak: bir an tavuslar gibi
Kanat açtı bellekler.

Çocuktun ve taşın renklisini toplardın kıyıda.
(Nice denizler harcanır iki çakıla!)
Güneşi tutardın avucunda bezek altını gibi
Günlerin de tükenirdi tertemiz

ve düzgünsüz
(Bunlar da yuvarlandı gitti boşluğa,
Unutulan bunca şeyle bir oldu;
Eski çağın yitik altınlarıyla
Dolup taştı unutuşun yağdanlığı)

Hatırladın mı
Bir an için
Çocukluk duanı?

Mustafa Köneçoğlu
Mustafa Köneçoğlu

Sık yapılı, yanlış büyümüş evler gibi art arda
Düşmemek için birbirine tutunmuş günler
Yaşamak böyle görünüyor profilden bakınca
Dünyanın tüm arka bahçelerini dolaşarak

Mehibe Şahbaz
Mehibe Şahbaz

Öyle görünüyor ki doğa onlara herkesin üstünde bir güç ve vücut kuvvetini ve onların gücünü denemek isteyenlerin gücünü aşan düzeyde, rastlanmayan nitelikte bir kılıç kullanma ve savaşma becerisi vermiştir.

Brent Adkins
Brent Adkins

Ölüm ile kaygı arasındaki bağıntı hususunda, bu noktada hükme bağlanabilecek nihai şey, ölümün gayri-ilişkisel olmasıdır. Ölümde Dasein'ın başka bir Dasein tarafından temsil edilemeyeceğini anladığımızda, ölümün gayri-ilişkisel niteliğini kavrarız. Ölüm, Dasein için, son derece bireyselleştiricidir. Donanımlarla ya da başkalarıyla kurulabilecek hiçbir

bağıntı, Dasein'ın kendi ölümüyle yüz yüze gelmesini engelleyemez. Tıpkı endişe ile birlikte meydana bireyselleşme gibi, bunun da bir tür aşkınsal egoya indirgeme işlemi olmadığını kaydetmek önemlidir. Daha çok, Dasein için uygun olan sona erme biçimi olarak ölümün başkaları namına temsil edilip deneyimlenebilecek bir şey olmadığının kabul edilmesidir. Şayet

ölüm asli bir olanaksa, ki Heidegger'in iddiası budur, o zaman Heidegger'in fenomenolojik yöntemine göre, dolaylı yoldan bile olsa, kendini konuşma ve eylemenin aşina olunan görünümleri suretinde ortaya koymalıdır. Heidegger, ölümün kamusal jargonda nasıl tezahür ettiğini göstermek için, ölüme dair sıkça dile getiren şeyleri analiz eder. Onlar genellikle şöyle derler:

Herkes ölür, fakat hemen şimdi değil. İlk başta, öyle görünüyor ki herkesin öldüğü yolundaki bu kabul, Dasein'ın varoluşu acısından asli olan ölmenin kabul edilmesidir. Bu ifadeyi daha ayrıntılı biçimde irdelediğimiz zaman, durumun böyle olmadığını görürüz. İfadenin ilk kısmını, herkes ölür, alalım. Heidegger için bu, ölümü geçiştirmenin bir biçimidir.

Onlar herkes ölür derken, akıllarında tam olarak kim vardır? Ben değilim; sen değilsin. Onlar da değil. Görünen o ki aslına bakılırsa ölen hep bir başkasıdır.

Brent Adkins
Brent Adkins

Üstelik görünüşe bakılırsa ölüm, etrafımızdaki herkes içindir. Dostlarımız ve akrabalarımız ölür. Yabancısı olduğumuz insanların öldüğüne dair haberler alırız. Öyle görünüyor ki ölüm, yüz yüze gelinebilecek en yaygın hadisedir. Ölümü başkalarının ölümü aracılığıyla idrak etme girişimi, Heidegger'in erken dönem ölüm analizine harfi harfine

karşıttır. Benin en temel olanağım olarak ölüm, ki aşılamaz ve gayri-ilişkiseldir, basitçe başkalarının ölümünde karşılaşabileceğim türden bir hadise değildir. Ölüme dair yaygın biçimde dile getirilen şey, ölüme Dasein'ın nihai olanağından ziyade, dünyada karşılaşılabilecek alelade bir hadiseymiş gibi muamele eder. Ölüme bu biçimde muamele edilmesi,

ölüme karşı takınılan muğlak bir tavırla sonuçlanır. Bir yandan ölüm, tahayyül edilebilecek en yaygın hadisedir. Yaygın biçimde söylendiği gibi, Ölüm ve vergiler dışında hiçbir şey kesin değildir. Öbür taraftan, ölüm, geçiştirilmesi ya da örtbas edilmesi gereken bir şeydir. Ölmekte olan biriyle konuştuğumuz zaman, ilk tepkimiz ölmeyeceğine dair güven

vermektir. Herkesin öldüğüne, ama herkesin ben olmadığına dair bu aralıksız güven, gündelik Dasein'ı ölümle gerçek bir yüzleşmeden alıkoyarak sakinleştirir; bu, Dasein'ın her an ölmekte olduğu ve nihai imkanının ölüm olduğu kabulünü içinde barındıran bir yüzleşmedir.