Yalnız ben duyuyordum onun sessizliğinin sesini..
Sensizliğe ağıttı şu yağan yağmur, damla sayısınca özlem duyuyordum vazgeçemem.
"Sevilmenin nasıl bir şey olduğunu bile bilmediğim halde sevilmeye muhtaçtım. Hayatım boyunca tek bir an bile sevgiyi tatmamış biri olarak bilmediğim bir şeye nasıl bu kadar ihtiyaç duyuyordum ki ben? Asla bilmeyecektim belki de..Asla sevilmeyecektim..."
"Onunla [kızımla] gurur duyuyordum hatta ona
tapıyordum.''
“Yalnız yaşadığım mağaramdan beni çıkarıp, düşüncelerimi katleden seslerden kurtarmasına o kadar çok ihtiyaç duyuyordum ki.”
Gri Deniz
(...) Tarif edilemez bir âlemde, gri ve mavi renkli, durağan ama ışıklı bir suyun içindeydim. Gözyaşımın tuzu dudaklarıma değince; ağladığımı, gözpınarlarımdan yaşla beraber kristal parçalarının döküldüğünü, her parçanın bölünüp çoğalarak beni çepeçevre kuşattığını inceden bir ürpertiyle fark ettim. Baktığım her zerrede
hayatımdan bir parça, film karesi hâlinde dönenip duruyordu. Sesler duyuyordum kimi ayırt edebileceğim kadar tanıdık, kimi ise kime ait olduğunu net çıkaramadığım, anlamlı- anlamsız, karmakarışık sesler... Sessizlikle beraber çoğalarak onlar da itişip karışarak koşarcasına içime doluştular. (...)
SEN UYURKEN / Sevda Deniz K.
Beri beynime görünmez bir metot sayesinde sızmış gibi yabancı bir ses işittim kafamın içinde: İçimdeki olasılıklara olasılık ekleyen, fitne tohumları eken bir ses. Tamamen yabancı değildi bu ses ancak tanıdık da değildi. Duyuyordum galiba bu sesi zaman zaman; kimin sesi olduğunu bilmesem de hükmediyordu istediğinde düşüncelerime.